22 Kasım 2009 Pazar

Çam süsleme geleneği, bilmeniz gerek...


Alıntıdır...


YILSONU YAKLAŞIYOR, TEKRAR HATIRLAMAKTA YARAR VAR...
ÇAM
SÜSLEME
GELENEĞİ
Hıristiyanları n İsa'nın doğuşu olarak kutladığı Noel bayramı, çok eski
Türklerin yeniden doğuş bayramıdır.
Türklerin, tek Tanrılı dinlere girmesinden önceki inançlarına göre,
yeryüzünün tam ortasında bir akçam ağacı bulunuyor.
Buna hayat ağacı diyorlar. Bu ağacı, motif olarak bizim
bütün halı, kilim ve işlemelerimizde görebiliriz.
Türklerde güneş çok önemli. İnançlarına göre gecelerin
kısalıp gündüzlerin uzamaya başladığı 22 Aralık'ta gece gündüzle savaşıyor.
Uzun bir savaştan sonra gün geceyi yenerek zafer kazanıyor.
İşte bu güneşin zaferini, yeniden doğuşu, Türkler büyük
şenliklerle akçam ağacı altında kutluyorlar.
Güneşin yeniden doğuşu, bir yeni doğum olarak algılanıyor.
Bayramın adı NARDUGAN (nar=güneş, tugan, dugan=doğan) Doğan güneş.
Güneşi geri verdi diye Tanrı Ülgen'e dualar ediyorlar.
Duaları Tanrıya gitsin diye ağacın altına hediyeler koyuyorlar,
dallarına bantlar bağlayarak o yıl için dilekler diliyorlar Tanrıdan.
Bu bayram için, evler temizleniyor. Güzel giysiler giyiliyor. Ağacın
etrafında şarkılar söyleyip oyunlar oynuyorlar.
Yaşlılar, büyük babalar, nineler ziyaret ediliyor, aileler bir araya
gelerek birlikte yiyip içiyorlar. Yedikleri; yaş ve kuru meyveler, özel yemek ve şekerleme. Bayram, aile ve dostlar bir araya gelerek kutlanırsa ömür çoğalır,
uğur gelirmiş.
Akçam ağacı yalnız Orta Asya'da yetişiyormuş.
Filistin'de bu ağacı bilmezlermiş. O yüzden bu olayın Türklerden Hıristiyanlara geçtiği ve bunu da Hunların Avrupa'ya gelişlerinden sonra onlardan görerek aldıkları
söyleniyor.
İsa'nın doğumu ile hiç ilgisi yok. "Doğum, güneşin yeniden doğuşu"
Sümerolog
Muazzez İlmiye ÇIĞ




3 yorum:

  1. Bu kültür bana ait olmadığı için yapmıyorum Banu hanım...Ancak bunun için ciddi bir pazar oluştuğunu her yıl gözlemliyorum.
    Sağlıcakla kalın.

    YanıtlaSil
  2. Profesör Muazzez hanımın yazıda anlattığı gibi, aslında ağaç süsleme bir Türk Kültürü, neden bana ait değil diyorsunuz? Ben de bundan 18 yıl öncesine kadar sizin gibi düşünüyordum, ama bu araştırmaları o zamanlar yapmış ve aslında bu kültürün bize ait olduğunu öğrenmiştim ve o zamandan beri ağacımı zevkle süslüyorum. Zaten Osmanlılar sayesinde bizim kültürümüz bütün Avrupaya yayılmış ama sonraları vurdumduymazlık sonucu çoğu kültürümüz onlar tarafından sahiplenilmiş değil mi? Baklava, helva örenği...

    YanıtlaSil
  3. Dün gece Murat Adjinin Kıpçaklar kitabında Çam Bayramı diyerekanlatılan bölümde senin yazdıklarına benzer bilgileri ilk kez öğrenene kadar ben de "içimden geldiği gibi" gibi düşünüyordum.
    Orada okuduğum bilgiyi sabah kızımla paylaşınca o da ilk kez duyduğunu söyledi ve sezaryeni için 28 aralıka karar alınmışken 25 aralıkta doğan ertuğrulun bir planı varmış diyerek geyik yapıp gülüştük.
    Ben de aynı sebepten hiç çam süsleme girişiminde bulunmamıştım.
    Bu konuyu yazdığına ve bana da hhaber verdiğine sevindim.

    YanıtlaSil

İçinizden geleni yazın :)