16 Haziran 2014 Pazartesi

Hafta Sonundan Bugüne...

Hafta sonları blog tatil biliyorsunuz :)
Özeti bugüne kalıyor :))

Her sene bu zamanlar  hiç sormadan gelip özellikle çeşmemize yerleşen bedavacı kiracımızla tanıştırayım sizi :)
Adı Siğilli Kurbağa olup, oldukça şişko, iri bir muhterem, elimden bile büyük... :))
İnternette araştırdım, hakkında bilgi sahibi oldum, ancak önemli bir özelliğine hiçbir yerde rastladım...
Önceki yaz akşamın geç saatleri, verandada kitap okuyorum... Kulağıma bir ses takıldı, sanki buzdolabı gibi bir alet çalışıp çalışıp duruyor... O yanı dinledim yok, bu yanı dinledim yok, karşıki ağaçlardan geliyor, ağustos böceğine de benziyor, gittim ağaçları salladım, sustu... Tam ooh... diyecekken gene başladı :))
Birara Bilal oğlanla birlikte komşusu Selim geldi, laflarken bu olayı anlattım. Meğer Onun da başına gelmiş, O da sesi dinlerken tam yanından birşey havaya sıçrayıp duvardaki ışığın oradan tekrar inmiş. Meğer oda bizim kurbağadanmııış, ışığa gelen böcekleri kapıyormuş, dili de pek uzunmuş... :))
Yani bizim kiracı hem usta bir avcı, hem de kurbağa sesine benzemeyen bir ses çıkartıyormuş :))
Bu bilgiyi paylaştıktan sonra gelelim özetlere :))

Dayanamayıp gene aldığım 10 paket yünüm geldi ve önceden aldıklarımdan kalanları da boşaltıp hepsini tekrar yerleştirdim :))
Bu soldaki dolabım...
Bu da sağdaki :))
Bıdık her tür kapıyı açmaya başladığından teli olmayan ön kapıya tül takmak zorunluluğu çıktı...
En pratik tarafından pvc su borusu ve iki adet kancalı vida kapı üstüne monte edilerek üzerine Fiamma marka tül perde katlanıp elde dikiliverdi :))
İş görüyor mu... görüyor... O halde işlem tamamdır :))

Şu kedi fare kompozisyonunu işlediğim dolabın üst kapakları vardı ya... Hani boştu, artık değil, ben bu yapışkanlı kağıtları çoook seviyorum :))
Hmmm... Bir kitap bitirildi, Ülfet'in üçüncü örtüsünün birinci kenarına başlandı...
Vaiz biraz fantastik gerilim-polisiye... Çok çok sarmadı beni, zaman atlamalarını sevmiyorum, yani 10 ileri, 20 geri, 5 ileri, 3 geri... Iıııhhhh, sonuna gelemedim, sonraya bıraktım :))

Hah... Pazar gecesi çamaşır yıkadım, gece saat 10 da başlıyorum tarifeli saat kullandığım için :)) Yağmur yağabilir diye arka verandaya astım...
Nitekim bugün yağdı da...
Hatta sis bastı yağmurla birlikte...
İşte böyleeeee.... Yeni bir haftaya bereketli yağmurla başladık :))

15 yorum:

  1. vayyy Siğilli vaayyyyy :)
    burada da az evvel bir yağmur başladı,meğer sen göndermişiiin :)
    kapı tülün ve kelebeklerin çok şık olmuş
    heee bi de öptümmmm

    YanıtlaSil
  2. öpülesi bir kurbağa olmasın sakın bu siğili

    YanıtlaSil
  3. Daha ne olsun, bir dünya şey yapmışsın yine. Bu arada sakın kurbağayı öpeyim deme, herif çirkinin önde gideni, bundan prens falan olmaz, olsa olsa padişahın ayakkabısının ipini bağlayıcısı falan çıkar da blog alemi olarak hepimiz birden hayal kırıklığı yaşarız mazallah :) Sevgiler, selamlar.

    YanıtlaSil
  4. huzur huzur huzur..blogunu okuyunca hissettiğim bu:)
    yünlerini güle güle sağlıkla örüp bitir.o dolap gene dolsun inşallah..şimdi aklıma geldi facede sevgi battaniyesi isminde bir topluluk var..yorumu yazmaya başlayınca aklıma geldi..belki okuyucularınızdan sürekli örgü ören ve verecek yer arayan vardır diye yazdım. bu arada kurbağayada maşşallah böylesini hiç görmemiştim...

    YanıtlaSil
  5. Ne kadar çok yün vaaaar.çok severim ben yün.. :)

    YanıtlaSil
  6. Bahçeli evlerde böyle sürprizler çok oluyor, ben de annemlere geldim, buralardayım bir süre Banu Hanım, bu defa görüşelim, bir gün misafir olun bize, bekleriz :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fundacım şu "Soğuksu" lar azıcık karışmış sanırım :))) Bize yakın olan "Soğuksu Restoran" yani İzmit/Bahçecik... Seninki Sakarya yakınında galiba, ama olsun gene de yakın sayılırız, fırsat bulursanız beklerim, benim gelmem zor... malum annem var bırakamadığım...

      Sil
  7. çok güzel görünüyor yünler.... Altın başaklardan ben de almak istiyorum... örümü çok keyifli... yeni çalışmalarını merakla bekliyorum Banu Ablacım...

    YanıtlaSil
  8. banu abla...ilk gördüm vallahi korktum bu ne ki diye...sizin kurbağa da epey irice...ama yünlere benim gibi dayanamıyorsun.sağlıkla mutlu mutlu örersin,inşallah...bahçede harika ...harika sevgiler emel.

    YanıtlaSil
  9. bu yünleri hangi siteden alıyosunuz banu hanım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Facebookta "Yavuzlar Spot" Adanadan geliyor Zeynep Hanım...

      Sil
  10. kurbağayı çok sevdim(hayvanları çok severiiim hiç ayrım yapmaam), yünler çok güzel, kelebeklere bayıldım ben de uğur böceği kullanmıştım, ellerinize ve kaleminize sağlık:)

    YanıtlaSil
  11. Ben o kurbağadan korktum:-/
    :))

    Yünlerin de maşallahı var. Gerçi size çok dayanmaz muhtemelen ama:))
    Hemen itinayla örülüp değerlendirilir:)

    YanıtlaSil
  12. Allahım o tombul kurbiş ne şeker şey öyle. Bıdık'la arası nasıl merak ettim :)))
    Sen akıllısın yünleri torbayla alıyorsun, bir işe yarıyor. Ben gördüğüm sevdiğim yünlerden birer tane alıp geliyorum. Örgü hevesim gelince bakıyorum ki hiç biri diğerine uymuyor :)))

    YanıtlaSil
  13. O şişko kurbağadan eşimin iş yerinde de var..
    Bizi iş yerine götürdüğünde eline aldı..Kocaman bir avuç dolusu et yığını.
    Çocuklar çok merak etti .
    Baba da baba etrafında döndüler.
    Bu kurbağaların bi özelliğini de nemli yerleri sevmesi diye hatırlıyorum.Çünkü anneannemin evinin yanında da vardı.
    Anneannem yağmur yağacağı zaman kurbağanın bağırdığını söylerdi . Yağmurun habercisi diye hatırlıyorum bu kurbağayı.

    YanıtlaSil

İçinizden geleni yazın :)