29 Kasım 2014 Cumartesi

Sevgi Çemberi ....

Hani hep derim ya, sevmeyi de sevilmeyi de severim diye... :)
Kalp figürünü sevişim ondandır herhalde...
Kemoterapiden iki gün önce başlamıştım bu projeye, "Sevgi Çemberi"ne...
Sevgiye ihtiyaç duyacağımı bildiğimdendi belki de...

Kırmızı-Beyaz... Sevginin renkleri...

Çizildi kumaşa çemberi oluşturacaklar, makinanın gidişine bırakıldı...
Minik insancıklar çıkmaya başladı ortaya yavaş yavaş, kırmızılı beyazlı...
Sonra elele tutuştu dört küçük, ama kalpleri kocaman sevgi dolu insancık,
ellerinde bembeyaz bir kalbi tutarak...
Döndüler durdular içi bir dışı bir şeffaf bir dünyanın etrafında, mutlulukla...
Yüreklerinde sevgi, ellerinde sevgi... Sonsuza dek...
Ve... Benden de hepinize kucaaaaak dolusu sevgiler .... :)

28 Kasım 2014 Cuma

Aslında Battaniyemi Bitirmiştim de.... Fırsat Olmadı Ya Göstermeye :))

Öncelikle bana en büyük destek olan güzel sözlerle, dualarla dolu sesli sessiz tüm mesajlarınıza çoooook teşekkürler... İyi ki varsınız canlar :)

İlk kemo badiresini bir haftada atlattıktan sonra tembellik yeter değil mi :))
Önceki hafta bitirdiğim ama paylaşmaya fırsat bulamadığım battaniyemi göstereyim önce size...

Hatta hikayesine baştan başlayalım :))

Önce Adana'dan gelen kalııın kalııın renkli yünler alınıp tezgaha zevkle yerleştirildi, karelerin planı yapılıp sayıları ayarlandı...
Başladık solak solak örmeye :))
Herbir renk kareleri bittiğinde daha önce anlattığım gibi strafor ve şişler yardımıyla kalıba alındı...
Nihayet tüm kareler bitip, sıra birleştirmeye geldiğinde birkaç teknik denedikten sonra, böyle kalın yüne ancak çapraz birleştirme uydurabildim...
Bir o yandan bir bu yandan...
Önce hepsini sırayla enine, sonra boyuna birleştirdim...
Etrafına da bir sıra geçtikten sonra şöööyle bir astım kendini koyversin diye :))
Sonra kendine uygun yastıkla da bir poz verdi pencere önünde...
Ve şimdilik battaniyeler sandığına kalktııııı :))
Böylece bir battaniyenin daha sonuna geldik... Aklımda yeni bir battaniye var desem.... Ciddiyim :)))
Şimdi yarım kalan bir projem var şu kemo yüzünden, onu tamamlamaya çalışayım oldu mu :)

21 Kasım 2014 Cuma

Geri Gelmesini İstediğim Gelmez... İstemediğim Gelir :)))

Siz önceki günkü sayfamda Bıdığın keyif köşesini izlerken ben Acıbadem-Kocaeli hastanesinde
Pet CT çekimindeydim, hani diyordum ya son kontrollerimde şüpheli bir kalınlaşma var diye, işte onun kontrolü...

Dün sonuçlarımı değerlendirdi onkoloğum Süleyman Temiz, (zaten ben de dün sonuçları aldığımda okumuştum) ciğerimin köşesinden ayırdıkları tümörüm gene gelmiş :)) Ayrılamamış benden yani :))

Doktorum öyle şeker, öyle tatlı tatlı anlatıyor, güven ve moral veriyor ki...
"Kemoterapiye başlayacağız, küçültüp ışınlayıp yok edeceğiz, başka yerde yok neyseki, hiiiç endişe etme" dedi ve önceki gün öğleden sonra sonuçları alıp kendi kendime değerlendirip neredeyse sabaha kadar zırlayan benim bütün neşem geri geldi :))
Yaaa... Ölümden korkmak değil benimkisi, ben bu hayatı, doğayı herşeyiyle seviyorum, zorluklarıyla, acılarıyla, tatlılarıyla... herşeyiyle, gitmeye niyetim yok yani :))

Neyse...

Hemen başladı kemoterapi, rahatıma bakar mısınız :))
3,5 saatlik bir kürmüş, tepemde bir sürü torba, bittikçe diğerine geçiyorlar :)
Odada üç kişi kemo alıyor, ilaç bitince alet sinyal veriyor ya, o kişiden bir "ollleeey" sesi geliyor, asıl o sese hemşire koşa koşa geliyor değiştiryor torbayı, eh ben de geri kalır mıyım, ben de çektim "oleeey"leri, hele son damar yıkama serumundan sonra "ohhh"la karışık oldu :)))
Bu arada rahat rahat kitabımı okudum, nefis bir öğlen yemeği geldi, amaaa... habire de çiş geliyoooo :))))
Alıyorsun şu örümcek ayağı, dooğru tuvalete, üç kere gittiiim :)))
21 gün sonra gene bekleriz dediler, davete icabet gerek tabii :))

Haaa... Ben iyiyim... Gerçekten iyiyim, moralim de iyi, hatta üretime devam :))
Öptüm hepiciğiniziiiii....

19 Kasım 2014 Çarşamba

Bıdığın Keyif Köşesi...

Evdeki fazlalıkları koymak, hem de bir oturma köşesi yapmak için iki tane sandıklı puf almıştım geçtiğimiz aylarda...
Hatta kirlenmesin diye hemen puf kısımlarına kılıfta dikivermiştim...
Düzenlemeyi yaptım... Bir türlü şöyle oturup keyfini süremeden Bıdık bey sahiplendi :))
Bir o tarafa bir bu tarafa geçip etrafını seyrediyor, özellikle ben biryere gitmişsem orada yatıp beni bekliyormuş :))

18 Kasım 2014 Salı

Yenilemek İyidir :))

Taaa 1976 da Almanya'da dayımı ziyaret ettiğimde boş durmamak için bu 6 minik çerçeveli goblen kitini alıp işlemiştim...
Ama zamanla yıkana yıkana renkler değişti, temizlenmez oldu maalesef :(
Hani geçenlerde minik minik goblen panocuklar işliyordum ya, ne yapacağıma karar vermeden...
Tesadüfün böylesi... Sanki bu çerçeveleri ölçüp te işlemişim :))
Cuk oturdular... :)
Birer de fiyonk tutturdum tepelerine...
Astım tekrar eski yerlerineee... :)
Yılbaşı havasına girdim mi ne :))

17 Kasım 2014 Pazartesi

Odun Parçası ve Deniz Kabukları...

Malzemeler bunlar işte...
Odun parçası
Deniz kabukları
Kurutulmuş deniz süngeri parçaları
Bunlardan ne olur ?

 İşte böyle banuca birşey olur :))
 Ek olarak balığa hava kabarcıkları koydum... İçinde hapların durduğu ilaç tabletleri var ya :))
 Alt detaylar da böyle işte :)

Tepesine de çakma bir yıldız buldum benim çıfıt çarşımda :))
Bir oyun günüm daha böyle sona erdiiii :))

16 Kasım 2014 Pazar

Menekşelerin Gizemi... :)

Kitaplığımda okunmayı bekleyen Sarah Jio'nun üç kitabından yayınlama tarihine göre ilk kitabı olan "Mart Menekşeleri"ni okudum...
Kısa zamanda bitirdim, hatta elimden zor bıraktım diyebilirim, öylesine sürükleyici yani :)
Hayatın gizemlerinden biri mi diyeyim, tarih tekerrürden ibarettir mi diyeyim, unutulamayan aşklar ve gurur mu diyeyim, hepsi var bu kitapta.
Çok sevdim, umarım diğer kitapları da böyledir. Yani Yağmur Zamanı ve bu aralar çok methedilen Böğürtlen Kışı...

14 Kasım 2014 Cuma

Nine Karelerini Kalıplamak...

Yabancı bir blogda görmüştüm nine karelerini kalıplamayı, malum ütülenmiyor ya onlar...
O mukavva kullanmıştı dört şişle, ben strafor kullandım...
Strafora alttan şişleri geçirdim, sivri taraflar, yukarıya bakıyor; kareleri tek tek takıp yandaki tastan elime su alarak hafif nemlendirdim...
İyi fikir değil mi :)
Tavsiyemdiiir :))

13 Kasım 2014 Perşembe

"Elveda İzmir"... Okudum, Bitti...

Çok reklamı yapılmıştı, tanıtım yazısı fena değildi, almıştım...
Okudum, bitti...
Evet... İşgal zamanı İzmirinin kozmopolit yaşamı, farklılıklar, farkındalıklar...
Konu imkansız aşklar...
Çok sıradan geldi bana, heyecan yok, akıcılık yok, öylesine, olağan bir hikaye...
......................

12 Kasım 2014 Çarşamba

Köye Kar Yağdırdım :))

2008 yılının aralık ayında makinada aplike bir köy panosu yapmıştım...
Durduğu yere başka birşey olunca kaldırmıştım...
Aklıma gelen yeni bir proje için çıkardım ortaya...
Başladım köye kar yağdırmaya...
Manzara pencereden böyle görünür değil mi :))
Artık kapımın kar manzarasına bakan bir penceresi var :))))

11 Kasım 2014 Salı

Fedakar Köpeklerden Biri... :))

Anlatmaya gerek var mı :)
Böyle fedakar işte...


10 Kasım 2014 Pazartesi

Korkarım....

Senin kurduğun Türkiye Cumhuriyeti'ne hasret öleceğimden korkarım.....

7 Kasım 2014 Cuma

Biri Biterken Öbürü de Başlar.... :))

Ben diyorum size...
Gördüğüm herşeye anında hevesleniyorum, önceden bir sürü yapmış olsam bile canım çekiyor diye :))
Granny kareleri yapan yapana bugünlerde, canım çekmez mi hiç :))
Ördüğüm şal şişlerden çıkar çıkmaz başlandı tabii...
Hem de kalııın kalın yünlerle, kalıııın bir tığ ile, kocamaaan motiflerle :)

 Bakalım bitince neye benzeyecek, ya koltuk örtüsü ya yatak örtüsü olabilecek o belli de... :))