Dün gece "Kanaviçe" adlı kitabı bitirdim.
1915 Tehcir olayını tarih kitabı gibi bir anlatımla baştan sona adeta belgelemiş; araya, aslında enteresan bir konu olan kürt-ermeni aşklarını, o zamandan günümüze kadar gelen sırları bana göre abartılı edebiyatla basite indirgeyerek sıkıştırmaya çalışmış.
Ben edebiyatçı değilim, eleştirmek haddim olmayabilir... ama bir okuyucu olarak fikrimi belirtebilirim değil mi... Güzel bir konuyu boğmuş diyeceğim kısaca :(
Tesadüfen bulduğum yeni bir seri.
Hani küçük kasaba serilerinden, dedikodusu bol, karakterleri hareketli olanlardan.
Debbie Macomber tarzı... (Bu arada Macomber'in serisinin yeni kitabı çıkmış, sipariş vermem lazım "Liman Caddesi" )
Hope Ramsay'dan Son Şans adında bir kasaba...
Hadi bakalım, dört kitapla başlamış, umarım devamı gelir, çünkü öğlen birinci kitabına başladım ve oldukça eğlenceli buldum :)
güzelmiş ablacım ..denemem lazım benimde bu yazarı
YanıtlaSilBu kitapların kapakları bile insana mutluluk veriyor sanki :)
YanıtlaSilSayende yeni yeni yazarlar keşfediyoruz banu ablacım teşekkürler :) bol okumalar :)
YanıtlaSilNe kadar çok okuyorsun abla maşallah sana:))
YanıtlaSilMerak ettim okiyim. Teşekkürler abla sayende bir yazarla daha tanışmış oldum. İyi geceler.
YanıtlaSilHiç bilmiyorum bu yazarı. Bir denemek lazım:)
YanıtlaSilkesinlikle naşide gökbudak kitaplarını okuyun derim eger okumadıysnız.
YanıtlaSilHiç kaçırırmıyım Naşide Gökbudak'ı... Sıkı takipte sayılırım :)
Sil