Bilmiyordum, öğrendim :))
Tabakhaneye bok yetiştirmek" deyimi nasıl ortaya çıktı...
Osmanlı döneminde deri tekeli Safranbolu'daydı. Tabaklanmayan deriyi
satanlardan, o dönemin tüccarları alış veriş yapmazlardı. O dönem
çok para kazanan Safranbolu'lu iş adamları Köşkler, konaklar ve 99
odalı evler yaptırmış, bazı evlerin içine çeşme dahi getirilmiştir.
Safranbolu'da taze köpek dışkısı için tabakhanelerde yaygın olarak
binlerce köpek beslenirmiş. Ham deri, kıllardan, yağ ve et
tabakalarından mekanik olarak temizlendikten sonra kimyasal olarak
işlendiği "sama" safhasında, taze köpek dışkısı enzimlerine ihtiyaç
duyulduğundan, tabakhanelerin olduğu yerleşim yerlerinde çoluk çocuk
ellerinde teneke maşrapalar, köpek dışkısı toplarlar, "sama" işlemi
ancak dumanı tüten taze dışkı ile yapılabildiğinden koşa koşa
tabakhanelere yetiştirirlermiş. Hayvanların derilerinin işlendiği
atölyeler köpek dışkısı için yanar tutuşurlarmış. Çünkü bir tek taze
köpek bokunda bekletilen deri yumuşacık, kıl köklerinden arınmış,
gözenekleri açık, ince, homojen, yani kaliteli olabilirmiş. Bu nedenle
köpek çiftlikleri kurulmuş. Binlerce köpek beslenmiş, üretilmiş ve hatta
köpeğin dışkısını sıcak ve kurumadan yetiştirmek için sistemli bir iş
örgütlenmesi kurulmuştur.
Bugün bu tür dericilik tamamen ölmüş olup,
yapay olarak yani kimyasallarla da aynı sonuç elde edilmeye başlanınca
köpeklerin de, dışkı toplayıcıların da pabucu dama atılıvermiş.
"Tabakhaneye bok yetiştirmek" de yeni kuşakların nereden geldiğini
bilmediği, merak ettiğini de sanmadığım bir deyiş olarak -belki de içinde bok kelimesi geçtiğinden- günümüze kadar gelebilmiş.
Safranbolu'da deriyi işleyip kullanılabilir hale getiren meslek erbabına;
"Dabbak mısın; it bokuna muhtaçsın" denirmiş...
Kaynak : TARİH
:) tabakhane deri üretimi ile alakalı olduğunu duymuştum ama bu kısmı duymamıştım :=
YanıtlaSilÖğrenmiş olduk sayenizde :) mesajımı tabakhaneye bok yetiştirir gibi hızlı yazdım ama..;)
YanıtlaSilFarklı pencerelerden baktım..
YanıtlaSil1. pencereden köpek şeyi :) görüp "ıyyykkk" dedim.
2. Pencereden bakınca da "Vay be.. Nereden nereye" diye düşündüm.
İlginçmiş:) İskender Pala'nın İki Dirhem Bir Cekirdek isminde bir kitabı var. Onda da bazı atasözlerinin hikayesi anlatıyor. Naçizane önerimdir;)
YanıtlaSilBilgi için teşekkürler.
YanıtlaSilSözü duydumda nereden geldiğini bilmiyordum sayende öğrenmiş oldum. Yalnız ,gittiğimde konaklarda ki havuzlar çok ilgimi çekmişti ,o ahşap konaklarda o ağır ve su dolu havuzlar nasıl duruyor hala aklım almış değil .
YanıtlaSilÇocukluğumda babam anlatmıştı bana bu hikayeyi. Çok meraklı bir çocuktum da :)) Ama Safranbolu'nun bu konuda önde olduğunu bilmiyordum. Paylaşım için teşekkürler, sevgiler...
YanıtlaSilŞahane bir bilgilendirme ... O kadar çok kullanıyoruz ki bilmeden ... Emeğine sağlık sevgili Banu
YanıtlaSil