21 Haziran 2014 Cumartesi

Enginde Yavaş Yavaş....

Enginde yavaş yavaş
Günün minesi soldu
Derdim bana arkadaş
Bugün de akşam oldu
Gölgeler indi suya
Kuşlar vardı uykuya
Gurbeti duya duya
Bugün de akşam oldu
Su uyur fısıldaşır
Gider yâre ulaşır
Yolcu yolda yaraşır
Bugün de akşam oldu
 
Beste: Sâdettin Kaynak
Güfte: Vecdi Bingöl
Makâm: Hicâz
Usûl: Sofyan
Form: Şarkı

Sizde nasıl bir duygu uyandırır bilemiyorum ama, gün batımı bana hüzün verir nedensiz... 
Hele dün akşam öylesine güzel renklerdeydi ki, gördüğümü tam olarak yansıtamadığıma çok hayıflandım :(

20 Haziran 2014 Cuma

Blogumu Boşladım Sanmayııın :)

İki gündür yayın yapmamışım ya, ondan dedim :)
Yeni bir elişi yapamadım, (son) sipariş şile bezi işleme dışında başka şey yapmaya fırsat bulamıyorum bu aralar. Bahçe temizleniyor, ona refakat ediyorum, ev işleri biraz fazlaydı, falan filan bahaneler işte :))

Dün accayip gökgürültülü sağanak vardı, bugün daha hafifi gelip gelip gidiyor, hava serin...
Yağmur sonrası toprağın kokusu, yıkanmış doğanın parlaklığı....

Hava yağışlı olunca bahçe işleri kaldı tabii, böylece verandada oturmaya fırsat buldum, anamla beraberken elimde elişim, yalnızken kitabım :)
hesap işi
Ayşe Kulin'in "Gizli Anların Yolcusu" ve devamı olan "Bora'nın Kitabı"nı bitirdim bu arada, Ayşe Kulin'i okumayı seviyorum, akıcı, hareketli oluyor... Bu ikilisinin konusu diğer yazdıklarından değişik, dile getirilmeyen tabulardan birini tüm açıklığıyla anlatmış, eşcinsel ilişki...

O arada annemin yakası geniş gelen bluzunu hallettim, yakayı kesip çıkardım, dikerek topladım, tığ ile makina yününden şerit ördürdüm anama, onu dikeceğim biye gibi :)
Akşam yağmura fırtına da katılınca elektrikler gitti :(
Tüplü lambanın da gömleği su koyverince kitap okuma hayalim suya düştü, muma kaldım.
Muma kalınca hobi odamda eski modellere göz atayım dedim, aralarından taaa 1972 de aldığım büyük boy iki kartpostal çıktı, ayyy... bi sevindirik oldum kiii, gidiverdim o günlere biranda :)
Hatırlayanınız var mı bunları :)

Bugün sabahtan, yeni aldığım kotlarımın paçalarını bastırdım, hiç de sevmem bu işi ama boy fukarası olunca mecbur kıvırıyoruz :))
Benden bugünlük bukadar, bu haftayı da böylece bitirdik, güzel bir haftasonu diliyorum hepiciğinize :))

17 Haziran 2014 Salı

Dayanamadıklarımdan.... :)

Dayanamadım...
Gene dayanamadım ve indirimlilerinden 28 tane sipariş verdim :)
9 ay taksitli ya, iyi geliyor...
Kitap tabii.... kitapppp... :))

Bir kısmı geldi bugün, tedarik ettikçe gönderiyorlar Hepsi burada com dan...
Ne güzeller değil miiii :) Tek tek kokladım, sevdim, fihristime kaydettim :)
Bugün sabahtan Sevil'le birlikte İzmit Outlet'e gittik, şişmanladım ya, kotlarıma sığamıyorum :))
Maviden ikisi 120 liraya istediğim klasik kotlardan buldum aldım, diğer yerleri de dolaşırken öğlene doğru bir sıcak bastı kiiii, öfffff...
Önce benim kargo adresim fırına uğrayıp bu kitapları aldım, sonra biraz yukarıya Sevil'i bırakıp tepeye eve çıktım, ohhh seriiin serin bizim bahçe :)

Şimdi kitaplarımı yatak odamdaki okunacak kitaplar raflarına sığdırmaya çalışacağım, orada halen okunacak 68 kitap var ama.... olsun :))))

16 Haziran 2014 Pazartesi

Hafta Sonundan Bugüne...

Hafta sonları blog tatil biliyorsunuz :)
Özeti bugüne kalıyor :))

Her sene bu zamanlar  hiç sormadan gelip özellikle çeşmemize yerleşen bedavacı kiracımızla tanıştırayım sizi :)
Adı Siğilli Kurbağa olup, oldukça şişko, iri bir muhterem, elimden bile büyük... :))
İnternette araştırdım, hakkında bilgi sahibi oldum, ancak önemli bir özelliğine hiçbir yerde rastladım...
Önceki yaz akşamın geç saatleri, verandada kitap okuyorum... Kulağıma bir ses takıldı, sanki buzdolabı gibi bir alet çalışıp çalışıp duruyor... O yanı dinledim yok, bu yanı dinledim yok, karşıki ağaçlardan geliyor, ağustos böceğine de benziyor, gittim ağaçları salladım, sustu... Tam ooh... diyecekken gene başladı :))
Birara Bilal oğlanla birlikte komşusu Selim geldi, laflarken bu olayı anlattım. Meğer Onun da başına gelmiş, O da sesi dinlerken tam yanından birşey havaya sıçrayıp duvardaki ışığın oradan tekrar inmiş. Meğer oda bizim kurbağadanmııış, ışığa gelen böcekleri kapıyormuş, dili de pek uzunmuş... :))
Yani bizim kiracı hem usta bir avcı, hem de kurbağa sesine benzemeyen bir ses çıkartıyormuş :))
Bu bilgiyi paylaştıktan sonra gelelim özetlere :))

Dayanamayıp gene aldığım 10 paket yünüm geldi ve önceden aldıklarımdan kalanları da boşaltıp hepsini tekrar yerleştirdim :))
Bu soldaki dolabım...
Bu da sağdaki :))
Bıdık her tür kapıyı açmaya başladığından teli olmayan ön kapıya tül takmak zorunluluğu çıktı...
En pratik tarafından pvc su borusu ve iki adet kancalı vida kapı üstüne monte edilerek üzerine Fiamma marka tül perde katlanıp elde dikiliverdi :))
İş görüyor mu... görüyor... O halde işlem tamamdır :))

Şu kedi fare kompozisyonunu işlediğim dolabın üst kapakları vardı ya... Hani boştu, artık değil, ben bu yapışkanlı kağıtları çoook seviyorum :))
Hmmm... Bir kitap bitirildi, Ülfet'in üçüncü örtüsünün birinci kenarına başlandı...
Vaiz biraz fantastik gerilim-polisiye... Çok çok sarmadı beni, zaman atlamalarını sevmiyorum, yani 10 ileri, 20 geri, 5 ileri, 3 geri... Iıııhhhh, sonuna gelemedim, sonraya bıraktım :))

Hah... Pazar gecesi çamaşır yıkadım, gece saat 10 da başlıyorum tarifeli saat kullandığım için :)) Yağmur yağabilir diye arka verandaya astım...
Nitekim bugün yağdı da...
Hatta sis bastı yağmurla birlikte...
İşte böyleeeee.... Yeni bir haftaya bereketli yağmurla başladık :))

13 Haziran 2014 Cuma

Ben Bunları Almaz mıyııım :))

Cuma günleri hemen aşağıda pazar kuruluyor, küçük pazar, fazla birşey olmuyor...
Ama benim için eğlence, pazarcıları hep tanıyorum, çok erken inmişsem birlikte kahvaltı bile yapıyoruz :))
Herbir tezgahta sohbet etmeden geçemem, zaten laf atmadan geçirmezler :))
Tabii o arada gözüm tezgahlarda ne var ne yokta :))

Bir tezgahta gene hoşbeş ederken, bir de ne göreyim...

Kumaş kaplı askılar, beşibiyerde :))
-Kaç para bunlar ?
-6 lira ablam :)
-Ay bunları böyle dikmek için çok uğraşıyoruz ya biz :) Kesin Çin malıdır :))
- (etikete bakar) Aynen ablacım :))
Hemen bir takım aldım tabii :))
Desenine baksanıza çok cici değil mi :)
Benim yatak odam da hep güllü ya... :))
Belki benden önce bulup alanlarınız olmuştur, yoksa pazarlarda bakının, başka başka çok cici desenleri var, hatta hediyelik bile olur... da... duymasınlar, sonra "bana ucuz hediye almış" derler :))))
Ay çok sevdim ben bunlarııııı :))

12 Haziran 2014 Perşembe

Farelerime Kedi Sataşıyooor :((

keçe işleri
:))

Ve... Hayırlı Kandiller...
Rabbim Ülkemin içinde bulunduğu kaostan kurtulmayı nasip etsin...
Amiiin....

11 Haziran 2014 Çarşamba

Delidir Ne Yapsa Yeridir... Mi... :))

Solmaz hanım öğlen uykusundan kalkar, koltuğuna oturur, örgüsünü eline alır... ki.... Gözüne birşeyler ilişir...
Onlar da ne ööööyleeee ... ?????
Dur dur dur bakiiiimmmm !!!!!!
Ayyyyy.... Doğru mu görüyoruuuum... !!!!
"Banuuuuuuuuu......" ( Banu ön bahçededir o anda ve kıs kıs gülmektedir :))))))))
"Kızım sen deli misin... Başka yapacak şey bulamadın mııı, dışarıdakiler yetmiyormuş gibi... "


Elimde siyah yapışkanlı kağıdım olmadığından keçe ile yaptım, uhu ile yapıştırdım :)
Yapmak isteyen olursa diye resmi de paylaşayım dedim ama kaydetmemişim kiii :(
Yaaa... Ben bunları nereden bulmuştum kiii :((
Google da aradım orada da bulamadım, gerçi değişikleri var ama :((
Genelde ekran üzerine kağıt koyarak çizerim böyle şeyleri istediğim kadar büyüterek...
Herhalde pinterest te rastladım, hay Allahhh... :(
Bulursam gene paylaşırım olur muuuu :)

10 Haziran 2014 Salı

İlle de Paylaşacağız Ya... :))

Hadi birşeyler üretmesi tamam, sevdiğimiz iş... Ama ille de paylaşacağım deyince işin en zor tarafı başlıyor işte :))

Uygun mekan, uygun aksesuarlar, kıvrıl-yat-kalk poz poz çekim yap, çektiklerini pc ye yükle, ayıkla, düzenlemelerini yap, çerçevesi-logosu....
Sonra yayına hazırlan, yazacakların, resimlerin...
Ama sonra gelen yorumlar var yaaaa.... Bütün bu uğraşlara değiyor vallaaaa :))

Gelelim bugünkü işimize...
Çook önceden annemin artmış merserize iplerden ördüğü yastıklardan takım olabilen ikisini kaptım ve gene süsledim :))
Ama ponponlar yakışmamış mıııı :)))
granny square pillows
Hava güneşli bugün nihayet, dün daha bulutluydu...
Eziyete bak işte, resim çekeceğim diye yüklendim yastıkları, ön bahçedeyim şimdi...
granny square pillows
Haaa... Bakın, yastıkların kılıf için açık yerlerine de kurdele geçirdim :)))
Üstündeki kitap mı ne ...
Naşide Gökbudak'ın kitaplarını çok severek okurum. Anlatımı çok canlıdır, sürükleyicidir, anlattıkları hep gerçek hayat hikayeleridir. Bu kitabında sekiz kadının görünen yüzleri ve sonradan ortaya çıkan gerçek yüzleri, yaşam hikayeleri var...
Daha önce Hümeyra, Perina, Sıdıka Hanım, Feraye, Rahmi Bey adlı kitaplarını okudum, hepsi güzeldi ve almak istediğim birkaç kitabı daha var...

Ne zamandır yağmurlardan bahçeye çıkamıyordum, ne güzel açardı bu adını bilmediğim beyaz çiçekler, tek tük kalmış dallarda şimdi :(
Güller yaralanmış, boyunlarını bükmüşler :(
Kapının yanındaki papatyalar en neşeli olanları, alışkınlar doğa şartlarına ne de olsa :)
daisies
İşte böyleeee :)

9 Haziran 2014 Pazartesi

Süslemekten Hiç Bıkmıyorum :)

Oldum olası kendimi değil ama evimi süslemeyi pek seviyorum ben :)

Hafta sonu uğraşlarımdan biri de şu çok heves ettiğim, bu hevesimi kalbinde hisseden can arkadaşımın bir değil üç tane getirdiği dantelli saksılardı...

E benim huyum malum, hazır olan her objeye kendi çapımda dokunmasam olmaz :)
Haliyle bunlara da dokundum tabii, peçete dekopaj yaptım. :))
Ve sonuç böyle oldu...
Çiiiiçekçi geldi haaanııııımmmm :))))

6 Haziran 2014 Cuma

Bir Ara Yaz Gelmiş Gibiydi Bahçeme...

Bembeyaz kartoplarım içimi açmıştı...
Bıdık gölgelerle köşe kapmaca oynuyordu...
Çiçekler boyunları uzatmış güneşle sohbetteydiler...
Aldanmışız meğer... :(
Günlerdir yağan yağmur yaprakları temizlerken
Güller soğuktan büzülmüş açmamak için direnmekte...
Dağları saran sis içimize karanlık gibi çökmüş...
Altındaki serin gölgelikte sohbetlerimize renk katan minik sarmaşık gülleri iri damlalardan korkup sinmişler ...
Yağmur berekettir evet... Ama yaz yağmuru eser gürler geçerdi...
Şimdiyse doğada bir kış havası içime çökmüş... :(

5 Haziran 2014 Perşembe

Kamuflaj...


Patates soğanlarım arka verandada 2011 başlarında dikip aplike yaptığım çuvallarında uslu uslu duruyorlardı...

2-3 ay önce patateslerin eksildiğini, arkaya düşen birinde de büyükçe diş izleri görünce gelincik dadandığına karar verip mecburen içeriye aldık...

İçeriye aldık ta... Minicik mutfakta cici çuvallarıyla koyacak yer yok :(  Bodrumdaki tel kat kat sebzelik geldi aklıma, onu çıkardık, yerleştirdik...
Ama... tel tel...raf raf.... cık... güzel görünmüyor...
Hemen beyaz kumaştan üstten lastikli, önden açık bir elbise dikiverdim, ön ve eteklerine de mutfak raflarında kullandığım fırfırlı fistodan geçirince, oldu işteeee :))

4 Haziran 2014 Çarşamba

Yağmur...Battaniye...Kitap...

Birbirine yakışan üç kelime değil mi :))
 Ve şu poza bakar mısınız :))))
Dünkü halimiz buydu öğleden sonra... Bugün de aynen devam edecek az sonra :)

3 Haziran 2014 Salı

Çekme-Sarma... Her neyse Ajur İşi... :))

Tam adını bilmiyorum işte :)
Resmine bakarak ilk denediğimde brit örer gibi düğümleyerek yapmıştım :))
Sonra Emine geldiğinde kursta işlediği örtüde gördüm, nasıl yapıldığını gösteriverdi, meğer pek kolaymış :)
Bir sağdan bat ortadan çık, bir soldan bat ortadan çık... Bir sağdan bat ortadan çık, bir soldan bat ortadan çık... Böyle dolduruyormuşsun işte :))
Başlangıç (6) ve bitişlerini (3) kendim ayarladım
Doğru mu Ustalaaar :)
( Sararken boşluklar olmuş, sakın görmeyin e mi :))))

2 Haziran 2014 Pazartesi

Biri Bitince Öbürü Başlar :))

Bu biten...
Fatih Murat Arsal hakkında bir röportaj okumuştum, o zaman kitaplarını merak etmiştim...
"Nefretten Sonra" kalın bir kitap olmasına rağmen hafif bir dille ve hareketli bir anlatımla yazıldığı için sıkılmadan okudum. Ama ne yalan söyliyeyim, daha değişik bekliyordum, yani böyle dolu dolu bir aşk romanı değil de, macera tarafı ağır basan birşey bekliyordum bu yazardan :)) Sonraki kitabı "Yalnız Gözlerin İçin" de sırada...

Hal böyle olunca, araya gerilimli bir kitap sokmam gerek ya... Bir Lisa Gardner aldım elime, "Kızım İçin Son Defa"...
Pazar gününün soğuk, yağmurlu, kasvetli havasında koltuğa gömülüp elektrikli soba karşısında mayışmak iyi geldi, hem kendime hem de Bıdık için... :))