29 Ocak 2014 Çarşamba

Her Haliyle Geridönüşüm :)

Ben yapacağım...
Bidonlardan yaptım çöp kutuları filan yapışkanlı kağıtlarla kaplayarak, ama böyle süslüsünü ve de kumaştan olanını yapmadım...
YAPMALIYIM...
YAPMALISIN...
YAPMALI...

Bu resimdeki sadece kumaştan yapılmış, düzgün durmaz yani, ama benim fikrim plastik deterjan bidonları var ya, onlara içli dışlı kılıf yapmak, hatta bu sitedeki gibi değil, üstten geçme birşey, yıkaması kolay... Bilmem anlatabildim mi :))
YAPMALIYIZ...
YAPMALISINIZ...
YAPMALILAR...

Kafayı yemenin belirtileri mi acabaaa ... :)))


28 Ocak 2014 Salı

Evişi....Kitap.... Örgü...Kitap...

Günlerin programı bu işte :)
Sabah evişleri, öğlen yemek sonrası kitap, akşam örgü, sonra yatıp gene kitap...

Diğer üretim işlerini soba kalkana kadar  sadece fikirde ve listemde biriktiriyorum. İnadım inat :))

Dünkü yazımdaki kitabı aslında cuma günü bitirmiştim. Değişik bir romandı, sevdim...
Hemen sonra Lisa Gardner'in bir kitabına başladım. Bilenler bilir aşk-gerilim biraradadır, sürükler götürür sonuna kadar, son sayfaya kadar hep değişik sonuçlara varırsınız, son sayfada epeyce şaşırırsınız :)

Cumartesi Pet CT çekiminde ilaç verildiğinde 1,5 saat kadar bekleniyor ya, o zaman bayağı okudum, biraz da servisi beklerken okudum, bugün öğlen bitirdim :)
Zaten son sayfalara geldikçe bırakamıyor ki insan :))

Gene öyle oldu :)

Lisa Gardner'in yakın zamanda daha önce okuduğum kitapları :
-Saklambaç
-Tek Başına
-Kusursuz Tuzak

Okunacak kitaplarım arasındakiler :
-Kızım İçin Son Kez
-Mükemmel Koca


27 Ocak 2014 Pazartesi

Yıllar mı Yorgun... Yoksa Ben mi... :)

Ya da...
Okumayı özlemişim...
Yorgunluk bahane... :))
Cumartesi günü İstanbul- LifeMed Hastanesindeydim, 3 aylık kontrollerimin ilki, Pet-CT çekildi...

Küskün olduğum memleketim İstanbul'a zorunlu gelişlerimden bilmem kaçıncısı... Her geldiğimde daha bir çirkinleşmiş buluyorum, doğa namına birşey kalmamış neredeyse :(
Dönüş yolunda uzaktan dağlarımı gördüm de "memleketim" diye geçti içimden, huzur bulduğum memleketim artık burası... Körfez boğazı aratmıyor bana... Tek özlediğim boğaz vapuru... Boğaz vapurunun en arkasından bembeyaz köpükleri seyretmek, bir yandan çay yudumlayıp simidimi martılarla paylaşmak :) Neden körfezde vapur yok kiiii :(


22 Ocak 2014 Çarşamba

İzleyiciler Gadgeti...

Hani kaybolmuştu ya, hatalı diyordu ...

Sevgili Kitap Evi neden kaybolduğunu ve geri getirmenin yolunu bir güzel açıklamış :)
Çok teşekkürler sevgili Sis :)

Ben geri getirdim, sıra sizde :)
http://kitap-evi.blogspot.com.tr/2014/01/blogger-destek-6-izleyiciler-widgetini.html


21 Ocak 2014 Salı

Benim Canım İşlerim :)

Örgüm, çayım, kitabım ve ben... Ne güzel bir kare değil mi :)
Debbie Macomber'in kitaplarını anlatmama gerek var mı bilmiyorum, her birini zevkle, mutlulukla ve bırakamadan okuyorum, bu kitabı hafta sonunda bitiriverdim bile :) Yeni siparişlerimin içinde de var...

Dün facebook ta paylaşmıştım... Hepsiburada.com da da kitap satışı varmış, hem de peşin fiyatına 12 takside kadar... Duramadım, tam 27 adet kitap daha sipariş verdim :)


17 Ocak 2014 Cuma

Bu Hafta da Bitti...

Bir kitap daha bitti...
Hatay-İskenderun'da Menderes zamanında geçiyor... O zamanın bir mahallesi, komşuluklar.... Ben sevdim ...


Şimdi elime Debbie Macomber'in serisinin 8. kitabını aldım :)




Hava gene bahar gibi... Solmaz sultanı dışarı çıkmaya ikna edebildim nihayet :))
Komşu kedi, köyün efesi Bıdık'a karşı :))
Huzurlu ve sağlıklı bir hafta sonu diliyoruuum :)


16 Ocak 2014 Perşembe

Ben Adam Olmam Kiiiii... :)))

 Gün boyu yapmak istediklerim....




Kitap okumak....






İnternette dolaşmak.....









Üretim yapmak.....









Rutin ev işleri.....




Tamam sabahtan rutin ev işlerini yapıyorum, onlar bitene kadar öğlen oluyor,


yemek işi de tamam...




Sonra biraz uzanıp kitap oku değil mi....
Sonrasında kalkıp elişlerini yap, birşeyler üret, akşamı et yani...

Yok ... olur mu hiç... İnternete bir takıl, kalk kalkabilirsen...
Bu aralar pintereste daldım ki sormayın....


Onu da yaparım kaydedeyim, ay bu da güzelmiş yapsam birgün kaydedeyim...



Eeee... habire malzeme de topluyorum deli gibi...
Üretim ne zaman yapacağım ?
Akşamdan akşama şile bezi işlerdim, onu da bıraktım, örgüye başladım...


Eh akşamdan akşama iki şiş atarsan ne çıkar bilemem artık...

Bu kış böyle geçecek galibaaa :(


Noolcak benim bu haliiiim :)))))




15 Ocak 2014 Çarşamba

Porselen Kalemi...

Ben bu hobby piyasasına yetişemiyorum doğrusu... Yeni yeni malzemelerle karşılaşıyorum, karşılaşmakla kalmıyor, hemen denemek istiyorum, denemek için alıyorum.... sonra bazen denemeye bir türlü sıra gelmiyor :))

Ben bu porselen kalemlerini yeni gördüm ya Pinterestte dolaşırken Helena sayesinde :))
Her rengi ve üç kalınlıkta varmış... 4 saat kurumasını bekledikten sonra 160 derece fırında 30 dakika tutuyormuşsun, bulaşık makinasına girebiliyormuş...
E ben şimdi buna da heveslendim ya...
Şimdiye kadar gözüme çarpmamış ama hobi malzemesi satan kırtasiyelerde varmış meğersem :)

Şimdiii... Bunlardan denemiş olan var mı ? Gerçekten dayanıklı oluyor mu ? Hangi marka daha iyidir ?

Ayyy... Hayalimde ne güzel şeyler boyadım kiiiii :))


14 Ocak 2014 Salı

13 Ocak 2014 Pazartesi

Artık Üretimleri Hayalimde Yapıyorum :))

Niye böyle oldum bilmem...
Bir üşengeçlik... ya da yorgunluk... ya da tembellik....
Ya da nekahat dönemi rehaveti...
Bahanesi bol işte :))
Sabahtan ev işleri... Öğlen yemek...
Hemen sonrası yatağa uzanıp kitap okuma...
Bir müddet sonra hayalimden üretim yapmaya başlıyorum, mesela aldığım maskeler boyanıp süsleniyor, bodrumda başladığım iki proje var, hastalık çıkınca yarım kalmıştı, şimdi de bodrumda çalışmam yasak, onları bitiriyorum kafamda :))
Aslında kitap okumayı da özlüyordum ya... İyi oluyor böyle...
Bir kitap daha bitti böylece ...
Okurken birara oldukça dağıldı gibi herşey, ama sonunda pek bi güzel toparlandı gene...
Maeve Binchy'nin romanlarını seviyorum... Yaşam dolu, yaşam dersleri dolu... Keşke böyle yazarlar ölümsüz olsa değil mi....

Şimdi tv karşısı örgü zamanı :)


10 Ocak 2014 Cuma

Yumak Yumak Mutluluk...Şımartan Ciciler...

Bugün sabahtan Gölcük'e gitmem gerekiyordu, bankadan çağırdılar, kart yenileme-sözleşme işleri, yani bürokrasi... Bilirsiniz hiç sevmem böyle işler için şehire inmeyi, pazar alışverişi olsa seve seve ama ... :))

Neyse, banka bahanesi oldu ya, bankanın hemen yanında büyük bir kırtasiye var, Hakikat kırtasiye, kendimi şımartayım diye oraya girdim, sadece üst kata göz attım, aşağıya inersem biiir sürü dekopaj malzemesi filan var, çok para harcarım, e malum, biz emekliler için ay sonu...
Ama aldıklarım beni şımartmaya yetti kiiiiii :))
Maskeleri boyar süslerim dedim, iki tane aldım, kalın mukavva gibi birşey...
Köpük toplar, yumurtalar, yıldızlardan 10ar tane aldım...
Minik renkli zarflar... Minik keyifli notlar yazarım dostlarıma :)
Şu yeşil olan...
Kum saati...
Renk renk vardı, buna birşeyler eklenir, süslenir diye düşündüm, böyle kırtasiyelerde satıldığını bilmiyordum...
Bir de böyle plastik dantel süs...
Köpükler hariç diğerlerini yeni gördüm, ucuz olunca da hemen aldım, şımarttım kendimiii :)
E yani değsin bari banka işi gibi zevksiz bir yere gelmeye, değil mi ama :))

Dönüşte fırına uğradım... Benim kargo-posta adresim olan fırına...
Öncelikle Esenciğimden kartpostalım gelmiiiş :) Ayy... Taaa eski günlere dönüverdim, ne heyecandı, ne telaştı o bayramlarda, yılbaşında kartpostal göndermek-beklemek...
Teşekkürler Eseniiiim :)

Veee.... Kocamaaan bir paket yumak yumak mutluluk :)
85 tanecik... Geçenlerde 135 tane almıştım ama onlar ince ve mevsimlik çeşitlerdi...
Bunlar kalın kalın,
Şu renklere bakııın :)



Bak bak hayal kur... Değil mi :)

Demek ki neymiş...
Bugün hem mutlu hem şımarıkmışım :))
Azıcıkta yorgun :)


9 Ocak 2014 Perşembe

Bahçeleri Özledim Demişken...

Gözüm hep bahçe dekorasyonlarında... :))
İnternette bakıyorum da bahçe dekorasyonlarına... Mesela bu tasarım... Tamam güzel de...
Hatta benzer malzemelerim de var... Sanki ben bunu bahçenin bir köşesine yaparsam bahçenin bütünü içinde bakılınca güzel durmayacakmış gibi geliyor...
Aynı sayfada diğer beğendiklerimi de göstereyim... Bu üsttekinin benzeri...
Bahçede bisiklet çiçekliğe pek bi özeniyorum... Cihan yapmıştı ne güzel :)
Minyatür bahçe burada da çıktı karşıma :)
Böyle eski ayağı kırık bambu sandalyede bitkilerim vardı, ama Bilal oğlan pimaş geçirmek için yerinden oynattığında dağılıvermiş :)) Aslında sırada iki tane daha var, neredeyse kırılacak, onları da böyle yaparım :)
Gerçi bu fotoğrafta verilen fikir eski alet kutusunun değerlendirilmesi ya :)))

Ben burada bırakayım, yoksa dayanamayıp çıkacağım bahçeye, başlayacağım yerleştirmeye, hava da bi güneşli kiiii :)


8 Ocak 2014 Çarşamba

Bu Havalar Niye Böyle kiiii... :(

Yani dışarısı bahar gibi...güneşli ve serin...
Güneş oldu mu ben içerilere sığamam, ama dışarısı serin olunca ve de üşütmemem gerektiğinden dışarıya da çıkamam...Nasıl bir çelişkidir bu böyle içeride duramıyorum, dışarıya çıkamıyorum :((

Hava yağışlı, hatta karlı olacak ki ben de rahat rahat içeride oturup kışlık elişlerimle oyalanayım, böyle olunca olmuyor işteee :(

Bahçeleri özledim beeeeen :(
Otların arasında dolaşıp bazılarını toplayıp bir yerlere asmayı ... ( bir yerlere de kendi süslerimi asmayı tabii :))
Hafiften esen rüzgara sırtımı verip biraz kitabın sayfalarına, biraz dağlara denize, bulutlara dalıp gitmeyi... ( bu arada uyumazsam tabiii :))
Amaaan... niye böyleyim bugün ben :((
Ama kış kışlığını bilsin, yağsın, sonra yazın susuz kalacağız...
.....
Bahara doğru aslında öyle çok bahçe işi oluyor ki... Ama olsun yaaa, ben dış dünyayı daha çok seviyorum.
İçeride kapalı kalınca gördüğünüz gibi habire odalarda değişiklik yapıyorum :))
....
Neyse... en iyisi ben örgümü elime alıp geçeyim tv karşısına, o arada çayımı da koyayım değil mi :)






7 Ocak 2014 Salı

Evde Olmanın Rahatlığı :)

Bu karta nerede rastladım unuttum... Sizlerle paylaşayım diye masaüstüne kaydetmişim...
Gerçek rahatlık için hiçbirşey evde olmaya benzemez.... -Jane Austen

Dün annemin işitme cihazını teslim almak için şehire indik te....
Gidişleri değil de, eve dönüşleri çok seviyorum, o nedenle paylaşmanın tam zamanıdır dedim :)
.................................................
Bir kitap daha bitirdim...
Kitabı elime aldığımda bitirebileceğimden şüpheliydim, yazarını tanımıyordum, üstelik kitap kapkalın 632 sayfa, polisiye de o kadar düşkün olduğum bir konu değildir aslında.
Amaaaaaa....
Bir cinayetle başladı herşey... ve her bölümde başka birini katil ilaneden ben son bölüme kadar yanıldığımı gördüm...sürpriiiiz :))
Aynı şeyi Ahmet Ümit'in Beyoğlu Rapsodisi için söylemiştim...
Şimdi yazarın diğer kitaplarına bakmak için internete dalacağım ...

Gerilim kitaplarının aralarına rahatlatıcı, hafif kitaplar koyuyorum ya... Maeve Binchley aldım elime bu defa, Hayatın Kendisi Lokantası, öğlen dinlenme faslında ancak bir bölüm okudum ve uyumuşum :))


6 Ocak 2014 Pazartesi

Dar Uzun Masa Örtüsünün Şişkosu :))

Dar Uzun Masa Örtüsü, yani nam-ı ingilizcesi Runner...
Benimkisi bunun şişkosu oldu :))
Şöyle ki...
Kenarları da böyle ki...
Ortasına da aynı kumaştan çiçekler koyacaktım, ama koyunca hoşumuza gitmedi iptal ettik :)

Mutfaktan çıkarıp salona koyduğum masa takımını tekrar mutfağa getirdik, kırmızılı perdeleri takınca masa örtüsüz kaldı, çünkü masanın kırmızı örtüsünü bahçe masasına koymuştum, minderleriyle beraber kaldırdım, çıkartmaya üşendim...
Ama dikmeye üşenmedin mi diyecekseniz.... demeyin... çünkü onu çıkartsam, yaza bahçe masasına ne koyacam :))))

Hem bu kolayından, pratik dikim, YouTube da buldum...
Hem dolaptan bir kumaş, kutudan fisto eksildi :))

Şimdi bu masanın üzerine şeffaf naylon masa örtüsü almam lazım ki örtüm kirlenmesin hemencecik... ama nereden bakalım...

Haaa... bu arada salondaki masa takımını getirince mutfaktaki masa takımını tekrar arka verandaya çıkardık... bak onu niye sormuyorsunuz :)))
Bulmaca gibi bizim ev, bir o yana bir bu yana :))))


3 Ocak 2014 Cuma

Kendime İş Çıkartmadan Duramıyor muyum Ne... :))

Kendi halim malum... Azıcık fazla hareket etsem ağrılar sızılar bastırıyor...
Anam da üç haftadır bel incinmesinden dolayı doğru dürüst hareket edemiyor...
Ama biz ne yaptık...
Birbirimizi ayartıp gene eşyaların yerini değiştirdik :))
Yok yook... Eşyaları Bilal oğlana taşıttık, o kadar da değil yani :))
Ama onunla kalmıyor ki, temizliği, örtüsü, dekoru derken.... iş bitmiyor işte...
Kaşındım kaşındım :))))

Neler yaptığımızı anlatmayayım, odadan odaya eşyalar yer değiştirdi sadece, gelince görürsünüz :)

Bu arada da acil birşey dikmem gerekiyor, kumaşı ve danteli çıkardım da... önce yıkadığım çamaşırları ütüleyip kaldırmam gerekiyor ki dikişe yer açılsın :))
Biraz hareket, ardından epeyce dinlenme bahanesiyle kitap okumaya daha çok zaman ayırabiliyorum :)

Yılbaşı gecesi bitirdiğim "Senatörün Karısı"...
Nasıl anlatsam ki... Bir evliliğin iç yüzü... Sadakat, ihanet; sevgi, nefret; ... gibi gibi duyguların çeliştiği bir hayatın anlatımı. Ben sevdim :)

Şimdi elimde kalııın bir macera-gerilim-polisiye var :)

Mutlu, huzurlu haftasonu diliyoruuum...


1 Ocak 2014 Çarşamba

Hayalim Bu İşte Beniiiim :))

Gelecekteki yıllarda, Rabbim can verdikçe, içimdeki çocukla birlikte, tıpkı kendim gibi arkadaşlarımla hayallerimi Inge Löök resimlemiş sanki .... :))

Bir küçük şeker için "sağ mı sol mu" oynamak :)
 Komşu bahçelerden meyva çalmak :)
 Karlı bir gece yarısı çılgınlık yapmak :)
 Sıcak yaz gününde hamak keyfi yapmak :)
 Kendimize kardan pasta yapmak :)
 Ha haaaa.... Çöpçülüğe devam... Çöplerden hobi malzemeleri toplamak :)))))
 Bahçe merdivenlerinde oturup tıkınmak :))
 Kafelere gidip bir yandan atıştırıp bir yandan dedikodu yapmak :)
 Gezi parkı direnişine katılmak :)))
 Bir kadehle kafayı bulup ağacın tepesinde devam etmek :)))
 Birimiz hastalansak bile gene de birlikte gülebilmek :)
 Hatta bu arkadaşımın toplayıp eşyalarını yanıma taşınması :))
 Yılbaşı ağacı olarak ormandan kökünden bir fidan çalmak :))
 Sebepler bulup bulup çılgınca kutlamalar yapmak :)
 Çocukların oyunlarına katılmak :)
 Birlikte vakit geçirmek...
 Çılgınca tepinmek :))
 Deli gibi şarkı söylemek :))
 Eski günleri anıp dalga geçmek :)
 Dağdan aşağıya inmek için benzine kıyamayıp otostop çekmek :))
 Tıpkı çocukken olduğu gibi muzur yiyecekleri masanın altında yemek :))
 İlkbaharda bahçe işlerinin arasında dinlenmek :)
 Hep gülmek, hep gülmek :)))
Kimbilir... Belki.....
Rabbim sağlık versin de....