Yarım İşlere Devam... Kitap Bitirmeye de Devam :))

Daha önce bahsetmiştim size Tuğba Sarıünal'dan...
Elimden bırakamadığım ilk kitabı Nakil'i okuduğumda...

Aynı zevkle yeni kitabı Sanrı'yı iki günde bitirdim...

Robin Cook okumuş muydunuz daha önce? Onun da hayranıyım, ama uzun zamandır sanki yeni bir kitabı basılmadı, ya da basıldı da ben kaçırdım, çünkü bazıları değişik isimle değişik yayınevleri tarafından basılmış :(
İşte aynı tatta buldum, hatta daha bile akıcı buldum Tuğba'nın yazdıklarını.

Ah... Konusu ne biliyor musunuz :))
Bir doktor Kanser  ilaçları üzerine araştırmalar yapıyor ve bulduğu bir formül ile kemoterapiyi  bir kapsül ile direkt olarak tümör üzerine gönderiyor, hiçbir yan etki olmadan sadece tümör etkileniyor ilaçtan...
Ancaaak bu sadece konunun benim yaşantıma tesadüf etmesinin ilginçliği, başka bahsetmeyeyim, okumanızı bekleyeyim ben :)

Yarım kalan bebiş battaniyesini bitirmeye çalışıyorum bu arada, ne acelem varsa :))))

Güneş açtı bugün, bahar mı geliyor ne :)

Dün... Bugün...

Maalesef artık hergün sizlerle olamıyorum :(
Çoğunlukla yorgun geliyorum çünkü :(

Ama olsun, iki-üç günde bir de olsa da haberleşiyoruz....

Dünkü tedavi sırasını beklerken bir özçekim yapıverdik Medical Park'ta, Volkan'la :)) Volkan gurubumuzdaki en genç hasta, aslında hasta dememek lazım (Rabbim hepimize şifa versin), ışınlananlardan biri diyeyim :)

Dönüş yolunda hepimizin içini kıpır kıpır eden gökkuşağı çıktı ya, nasıl mutlu olduuum :)

Ve...
Hani bir sürü hazırlık yapıp işlemeye başladığım pano vardı ya... Ertesi sabah ne kadar saçma sapan bir orman manzarası seçtiğime hayret edip hepsini kaldırıverdim :))))
Sonra ne mi yaptım... İşlenmiş parçalar diye minik bir hurcum var, onu açtım ve ollleeey tam bu çerçeveye göre işlenmiş bir parça bulduuum :))
İşteee....

Goblene işlemişim, renkler de böyle böyle...

Yerine de astıııım... Olmuş muuu :)

Ve bugün... Dün eve geldiğimde ince ince yağmaya başlayan kar sabah buz olarak çıktı karşıma :(

Arabanın kilidi, camlar, silecekler buz tutmuş, bayağı uğraştırdı beni, ama olsuuun, yola gidebildim ya, yeter bana :)

İşte böyleeee..... :)

Bir Kitap Biter... Bir Elişi Başlar...

Kristin Hannah'tan Gerçek Renkleri bitirdim ...

 

Her bir kitabının konusu birbirinden apayrı Kristin Hannah'ın, ama ortak noktaları; aşk, sevgi ve kopmaz dostluk-arkadaşlık bağları... Ve kitaplarının hepsi kalın, en az 600 sayfa, hatta iki cilt olmasına rağmen, akıcı, sürükleyici, akılda kalıcı :)

Ve pano için resim-şema ve iplikler seçilir, goblen işaretlenir... Bismillah başlanııır :)

Yarın gene mesaim başlıyor... 10 Nisana kadar böyle, sabah 8,30 da evden çık, arabayı Realde bırak, 9.20 de servise bin, doooğru Gebze Medical park, ışınlan, diğer arkadaşları bekle, 14,20 gibi servise bin, geri dön, 16 gibi evde, cumaları 7,30 da evden çık, 8 de Acıbadem hastanesi, tahlil için kan ver, arabayı orada bırakıp servise, dönüşte gel, 2,5 saatlik kemoterapi al, 19,30 gibi evde ol.
Çok meşgulum çoook :))
O nedenle blogları dolaşamıyorum, yorumlara cevaplarım aksıyor, yorgun geliyorum çünkü, ama iyiyim ben, daha da iyi olacağım şu bahar gelince :)

Öncelikli İşler Listem de Hangisi Öncelikli kiii :)))

Öyle dolmuş ki listem, hangisini önce yapacağımı şaşırdım aslında :))

Ama galiba en önemli bölüm salonum, hani yeniden dekore ediyorum ya, işte bir duvarda bir tablo eksik :)

 

Kırmızı ile işaretlediğim yere metal çerçeveli bir resim daha işlemek gerek :)
Üst ortadaki goblen ve sağdaki boncuklu nakış başak Solmaz hanımcığımın, soldaki çin iğnesi panolar ve ortadaki mini goblen panocuklar benim elimden çıkma :)
Tam da aradığım gibi bir çerçeve de buldum, şimdi ona göre işlenecek bir resim bulmalıyım :)

Hani oğluşumun nikah keseciklerine kartlar taktım ya, onları facebookta karşılaştığım ve önceden araştırdığım Funbou 'dan aldım, eh o kadarcıkla durur muyuuum, bakın kendime daha neler aldım :)

Aslında nelerde gözüm kaldı nelerdeee :)))

Eveeet, hafta sonu tatilindeyim ve yeni elişlerine yelken açma heveslerindeyiiim, bugünlük bu kadar olsun :)

Elimdeki Uzuuuun İş Vardı Ya.... Bittiiiiiiii :))

Nihayeeet... Bittiiiii :)))

Sabredemedim, sahiplerinden izin alıp paylaşıyoruuum :)

180 adet el kadar üç renkte kesecikler ördük, içlerine lavanta yastıkları diktim, kurdeleledim,kartlarını taktım...

 Veee.... İşte böyleee, ortaya çıktılaaar :)

 Bunlar oğluşum Kaan ile gelinciğim Ezgi'nin düğününde dağıtılacaklaaar :))

Bu sabah son düğümü attım ve kutuladım :)

Ve beeen... Beni Gebze'ye hastaneye götürecek servise binmek üzere Real'deyim :)

 Şimdi sıra yarım kalan bebiş battaniyesinde...

Bir Kitap Daha Bitti...

Malum, okumaya daha çok zamanım oluyor bu aralar ya, bir kitap daha bitti...
Monika Peetz'in Salı Kadınları'nı bitirdim, bir kursta tanışan, aslında karakterleri ve yaşamları birbirinden oldukça farklı olan beş arkadaş ilginç bir yolculuğa çıkarlar, bu yolculukla kendileri ve birbirleri hakkında birtakım gerçeklerle yüzleşirler...
Güzeldi :)

devamı olan Senden Uzak Yedi Gün daha sonra okunacak.

Bu arada, şu uzuuun süren bir elişi projem vardı ya, bitti bitiyor, yakında paylaşırım, ama sahiplerinin izni olursa  :)
Yaaani, yeni projelere yelken açabileceğim... Malzemelerim nasıl da göz kırpıyorlar aaah ah :))

Kitaplar... Kitaplar...

Bu aralar hastanelerde çok zaman geçirince kitap okumaya bol bol zamanım oluyor, ne güzel :)

Sinan Akyüz'den iki ciltlik "Piruze" kitaplarını bitirdim... Gerçek hayat hikayelerini seviyorum, Sinan Akyüz'ün anlatımını da...

Hafta Sonu Terapim :))

Bu hafta sonu aldığım terapi eminim en faydalısı oldu :)
Büyük oğluş Kaan, nişanlısı Ezgi, arkadaşları Burak-Burcu ve kızları Ece bizdeydiler :)

Şanslarına hem gündüz hem gece hava da güzeldi...
Güle oynaya mangallar yapıldı, yemekler yendi, gece arabada çalan şarkılarla bol kahkahalı, danslı oyunlu uzun zaman geçirildi, ertesi sabah kahvaltı şenliği gene bol kahkahalı, erkekleri dış işleri yapmaya yollayıp kız kıza dedikoduları.... Harikaydı....Çook mutlu oldum :)

İşte biiiiz :)

 Yarın mesaim başlıyor gene... Sabah 8,5 a doğru çıkıyorum, İzmit Realin oraya arabamı bırakıp servise biniyorum, Gebze Medical Parka ışınlanmaya :) 3,5 gibi İzmitte oluyoruz dönüşte, 4 gibi evdeyim. Cuma günleri sabah Acıbadem hastanesine bırakıyorum arabayı, servise oradan biniyorum, dönüşte hafif doz 2,5 saatlik kemoterapimi alıp 7,5 gibi evde oluyorum. 10 Nisana kadar böyle sürecek, sonra iki adet daha 21 gün aralı kuvvetli kemoterapi yapılacak, sonrasında 3 ay tatil :)) 3 ayda ışının sonucu belli oluyormuş, gene PET BT çekilecek, o zaman belli olacak ilerisi :)