Ramazan Geldiiiii.....

Ramazan geldi...
Bilmeyenler için tekrar anlatayım....
Ben Ramazan ayını çok seviyorum. Geceleri oturmayı seviyorum, sabah uykusunu seviyorum, e bunları da Ramazan ayında annem kızmadan rahat rahat yapıyorum :) Çünkü Ramazanda sahura kadar oturuyorum, çünkü yatıp tekrar kalkarsam birşey yiyemiyorum , bu durumdan annem memnun kalıyor çünkü en son çay içiyorum, annem de namaza kalkıyor çay sıcak sıcak O'nu karşılıyor, annem namazdan sonra tekrar yatmaz, yani O kalkıyor, ben yatıyorum:))

Salondaki köşem; televizyon karşımda, gece güzel filmler oluyor, bilgisayarımı da yanıma alacağım birazdan, değmeyin keyfime, elimde elişim, karşımda tv, yanımda pc ve abur cubur :)) İşte benim keyifli Ramazan'ım...

Hepinize sağlıklı, keyifli, hayırlı Ramazanlar diliyorum :)

Atölyemden :)

Kış ayları boyunca dekopaj için ne kadar heveslendiğimi, sabırsızlandığımı hep anlatmıştım...
Sonra başladım, birkaç şey çıkardım ortaya...
Ama duramıyoruuuum :))
Bodrumda yenilenebilecek o kadar çok malzeme var ki, onlar yenilendikçe öyle hoşuma gidiyor ki...
Seri olarak çalışıyorum, sabırsızım ya:)
Masanın aldığı kadar objeyi koyuyorum, hepsini beyaza boyayıp bırakıyorum...
Ertesi gün peçetelerini veya dekopaj kağıtlarını yapıştırıp bırakıyorum,
sonraki gün tamamlama yapılması gereken yerler, zemin boyama işlerini bitiriyorum,
e tabii ki sonraki gün hepsi birden vernikleniyor ve iş bitiyor:))
İşte 2. ve 3. günden fotoğraflar, şu aralar 5 obje ile çalışıyorum, öbürgün hepsi birden bitecek ve sahiplerine gidecek :))
Bugün atölyeye girdiğimde,

1. Ahşap bir kutu, 2-3. teneke çikolata kutuları, 4. Konserve kutusu, 5. 2 adet küçük sepet

Ve çıkarken...

Hani yani boş duruyorum sanmayın :))

Gördüğümde Vurulmuştum :)

Sevgili Aktüel Moda'nın ördüğü Lavanta Kesesi'ne ilk gördüğümde vurulmuş, modelini çalacağımı söylemiştim :)
Üstelik üzerinde kalp motifi vardı, dayanabilir miyim :) Günlerdir akşamları televizyon karşısı işim buydu işte, bu gece bitirdim, içlerine sabun koydum, kurdeleciklerle de bağladım, ama fotoğraflar hiiiç içime sinmiyor, güzel çekmiyor bu meret :(

Akşamları gene dantel yumaklarımla oynamaya devam, yeni bir proje :)
Gündüzleri iş çoook, bahçe-bostan, bodrumdan yenilemeler, yani dekopaj filan :)

Bowling Oynarmısınız :))

Çocuklar tatilde.... Eh canları da sıkılabilir hani... Onlara bir bowling takımı yapıp oynamaya ne dersiniz :))
Bunun için su şişeleri yeterli, şişeleri süslemek size kalmış...

Yapım aşamaları linkte var, aslında kolay zaten, pet şişeleri boya, çakıl-kum doldur, oyna :))

Süslü aynalar...

Gene süslü aynalar projesi, hem de artık malzemelerden, hem de şık, hem de kolay, hem de kokoş :))

İster böyle sade ....

İster böyle şıkır şıkır, pırıl pırıl...

Ana malzeme tuvalet kağıdı rulosu, ya da kağıt havlu rulosu, rulolar işte :)) Bence denemeye değer, beğendimmm :)

Tığ işinde ponponlar...

Ben böyle minik ponponlar yapmayı bilmiyordum, ya siz ?

Ya böyle ?

Ama Sonia biliyormuş :) Ben de sayesinde öğrendim :)

Not : Yorumlara ancak gece cevap verebiliyorum, ancak bu aralar bağlantı çok kötü, yavaşlıyor, kesiliyor, o nedenle cevap yazamıyorum, blogları geziyorum ama yorum yazmaya kalkınca, ooof "bağlantı zaman aşımına uğradı" filan diyor, sıkılıp kapatıyorum. Nooooolur kusura bakmayııın :(

Bebelere Lif :)

Bebekleri banyoda yıkarken eğlendirici lif örneği, tuttum bunu :)

Dedikodular hafta sonları olacak, hafta içi dedikodu yasak :))

Dedikodulara Devam :)

Ay dedikoduyu herkes seviyormuş meğer, daha dedikodusunu yapacağım çok kişi var :))

Dedikodu sevenlerin başında geliyor herhalde AnEkZuRa, ilk yorumu O yapmış. Bir de şu adının birleşimini bilsem:)) Dedikoduyu sevdiği kadar başta dikiş konusunda becerikli de maaşallah, aklına koyduğu modelleri hemen uyguluyor, kızcığına, evine ciciler yapıyor. En son çaydanlık kılıfı dikmiş, çok sevimliiii :)



Konya'da öğretmenlik yapan Modakesh'de dedikoducuymuş meğer, çok ayıp, öğrencilerin duymasın :)) Aman takılara bir meraklı ki, kendi yaptıkları yetmiyor, görüp beğendiklerini de alıyor, eh gençlik işte :)) Süslü taçlarını bir görün....

Yaptıklarını kıskandıklarımdan biri de DsHandmade rumuzlu hatun... Kırkyama-Örgü-Dantel hepsini beceriyor, becerdiği yetmiyormuş gibi bunları birleştirip ortaya öyle güzel şeyler çıkarıyor ki, gel de kıskanma:) Tatile gidiyormuş ta, plaj çantası gerekliymiş te, al basit bir naylon çanta, git plaja değil mi, yok olur mu, süslü püslü çanta yapıp gidecek, milleti çatlatacak...

 
Eskiden örgü işi denildi mi aklımıza kazak, hırka, atkı, bere, şal, battaniye gelirdi... Şimdilerde ise açılımı pek bi değişti. Nereden çıktı şu amigurumi denen illet, bulaştı herkese, aman benden uzak dursun, ıncık cıncık uğraşamam, ama bu Örgü Çantam rumuzlu hatun uğraşıyor, aman bir de güzel beceriyor bu işi maaşallah...Dikiş işleri de yapıyor arada, çanta organizerleri filan ama bu aralar palyaçolar yapıyor, laf aramızda bayıldımmm, çok şekerleeer :)

Gönülçelen, çok gönül çeldi herhalde, niye bu ismi kullanıyorsa :)) İnsan Darıca'dan şuraya geliverir bir ziyarete, nerdeeee :) Hayvanseverlerden, bir kedisi var adı Şanslı, gerçekten de şanslı... Gönülçelenin kalemi kuvvetli, tatlı anlatımları var, insan sıkılmadan okuyor...Bunun yanında aklına koydu mu keçeden harikalar yaratıyor, demedi demeyin...

Ankara'dan Dilek yeni geldi bloguma, yeni filan demem, dedikodusu yapılacak, madem gelmiş :) Oğlunun küçülen kotundan çanta yapıvermiş, şişe süslüyor, mobilyaları boyayıp yeniliyor, anlaşılan O'da bizden:))


 

Tatesal... Yemek konusunda tartışılmaz usta, ama bununla kalmıyor ki, harika dekopajlar onda, örgü-tığ işleri onda, takılar, değerlendirmeler, aksesuarlar, ay hertelden güzellikler işte, gel de bu hatunu da kıskanma :) Bu aralar bir sabunlar süsledi, gözüm kaldıııı :))

Aslında bu Meral Sanatevini hiç koymayacaktım kıskançlığımdan :) Bloguna da yan gözle bakıyorum zaten, ay öyle güzel şeyler yapıyorlar ki, onları gördükten sonra kendi yaptıklarımı beğenemiyorum tabii, zaten kıyaslanacak gibi değiller ki, moralimi bozuyor hatun, ama beni boşverin de bloga bir bakın, yaaa çok güzellikler vaaar :)


 

Mor Menekşe, ne güzel isim değil mi, ilham geldikçe kendisi için yaptığı takılar da öyle :)

Ah ah, benim zarif, sevimli, sıcacık Colette'm-Nilgünüm... Hem elinde hem dilinde derler ya, öyle bir hatun işte... Aldıkları zevkli, yaptıkları zevkli... Kızlarım dediği iki kedisi bir köpeği var, evini çok seven bu hatunun nesini çekiştireyim şimdi, gidin kendiniz görün :)

Noblesse... Bu hatun da hertelden çalanlardan, yani kıskandıklarımdan biri :) Bugünlerde ahşap boyama-dekopaj işlerinde...Görülmeye değer :)

 
Kendisine Acemi Hobici adını takmış ama asla acemi olmayan Işılım var... Evinde heryerden birşeyler sallandırmaya çalışması nedeniyle çok iyi anlaşıyoruz :) Yaptıkları hoş, anlatımları daha da hoştur, bu aralar şehir değiştirdi, taşındı filan, yoksa hiç eli boş durmaz, uyduruverir birşeyler...Bir de benimkinin adaşı Bıdık'ı var, bu aralar tüyleri kestirildiği için depresyondaymış, O'da kuyruklu anası yani :))

Cebimdeki renkler boş durmayı sevmeyen, araştıran, evini süslemek için uğraşan, tatlı dilli bir hatuncuk :) Geçenlerde şirin bir kuşevi yapmıştı, sormayı unuttum, acaba kiracı geldi mi ?

Ay bu Waterlily'yi mutlaka tanımalısınız, bu güzel hatun firkete işi ile bir çantalar örüyor, ben bayıldım, öyle çok söylemişim ki, nazar değmesin diye sonunda bana bir tane gönderdi :)) Canım Nilüferim, çantaları gerçekten çok şık, ben kışın bayağı hava attım :)

Hani şu ayakkabıları, çantaları kendi tasarımları doğrultusunda rengarenk boyayarak yeni bir moda yaratan Kapkara Camdan Kelebek-Duru adında bir hatun var, hala tanışmadınızsa bu bir eksiklik bence :) Bana hitabetmeyen bir akım olmasa da Duru'nun kendisini seviyorum ben, böyle tuttuğunu koparan bir tip, hem de çok şekeeer :)

Yapraklar adında bir blog var, o blogun yazarı bir Gülsen var... O farklı, ne yazılarını, ne de kendini kelimelere dökemiyorum ben... İyisi mi kararı siz verin :)



Daha çoook dedikodum var size, bazı ağır topları sonlara sakladım, hani biraz merak edin diye:)) Ay çok dedikoducu olduuum:)) Ama dedikodu yaparken bir yandan da üretiyorum, tamamlanmasını beklerken de dedikodu yapıyoruuum :))

Blog Dostlarımdan Dedikodular :))

Fadiş köy pazarına gitmiş bugün, domates, salatalık, patlıcan, bamya almış, mutfakta da becerikli hani hatun, acaba neler pişirdi bugün:))



Şehnaz Ayşe Kulin'in "Umut" adlı kitabını bitirmiş... Taburelerine ara verdi herhalde, ay bayılmıştım o taburelere, listeme aldım, kıskandım naapiiim :))




Bi yaşıma daha girdim ponponlu bir kapı süsü yapmış, bebek için, çok şeker olmuş, laf aramızda ablası yardım etmiş, olsun, elbirliği ile ortaya çok şirin bir süs çıkmış ya:)
Ben şunu kaydedeyim de ileride torunum olduğunda yaparım:)




Bu Tiryaki hobi beni öldürecek, kalpten götürecek, keçelerden nasıl güzel kalpler yapıyor, rengarenk, kesmiş kesmiş koymuş kutuya, memlekete gidiyormuş, döndüğünde kimbilir nasıl güzel süsleyecek onları, çatlatacak beni :(

Saadet var ya, hani Ada ile Deniz'in anneleri, şekerim ailece becerikli bunlar maaşallah, ellerinden her iş geliyor, hem de her telden çalıyorlar... Saadet hamarat hatun, mutfakta da, tamiratta da, el işlerinde de nazar değmesin... Daha yeni erik şerbetiyle pestili yapmıştı, bugün de böğürtlen reçeli yapmış, pekte güzel görünüyor, afiyetle yesinler...

 

Cep Aynası'na bakıyorum, genelde beyaz ağırlıklı dekorasyonlar yayınlıyor, herhalde hayalindeki evin yansımaları olsa gerek, Allah O'na ve herkese hayalindeki evi nasibetsin:)

 
Marifetli Cadı bir ayna çerçevesi boyamış, dekopaj yapmış, düğmeler yapıştırmış, çok ta cici olmuş, ama kendisi kararsız kalmış güzel olmadı diye, soruyor bir de :) Şekerim en önemlisi kendi içine sinsin, haaa bana sorarsan gayet güzel olmuş, taktır aynasını da, as güzel güzel için açılsın :)

Gezgin Nilgün Şile'deymiş iki gündür, ben 5 sene öncesinde 5 sene Şile'de oturdum, aman nerede eski Şile, ne güzel yerdi, şimdi apartman doldu, bir de kalabalık,  ipini koparan gidiyor diyeceğim, Nilgün alınırmı ki:)) Kaldığı ev Şile'nin neresinde ki?



Anlaşılan Atölye Kedi İstanbul'da alışverişe çıkmış :) Düğün için bir güzel çanta almış, pek te şık, benden duymuş olmayın :))

Proje Çantası dostluk bileziği yapmış, ben de bir italyan modelinde görmüştüm, 85-86 da Finike'de dükkanda yapıp yapıp satıyordum, liseliler arasında pek moda olmuştu:) Zevklidir de örmesi, blogumun biryerinde şeması olacak...




Yetenek Sizin, duyarlı dostum benim... Harika bir paylaşımda bulunmuş gene, hemşire Emine'nin mektubu.... Okumadan geçmeyin sakın, okuduktan sonra ne yapacağınıza karar verin... Bir duyurusunu da zaten blogumun sol tarafında görebilirsiniz...


Sevda... Tatlı Bilge'nin annesi Sevda... Genelde ana-kız biryerlerde gezmededirler, laf aramızda çok geziyorlar:)) Ama evde oldular mı faaliyetteler, yani hem gezgin hem hamaratlar:)) Sevda polimer kille çok şık takılar yapıyor, onun minik güllerine hayranım özellikle...Gene takılar yapmış...

 

Marifetane, tam adına uyuyor yaptıkları :) Oyalar, örgüler... Şimdi de sabun süslemeye merak sardı, pullar boncuklar, bugün de sabundan kirpi yapmış, iyi fikir, aklıma gelmemişti doğrusu, ama değişik iğneler bulmuşta yapmış, kıskandım, bu iğnelerden bulmam lazım :))

 
Sezobigo, bugünlerde taşınma telaşında... Yoksa pek güzel şeyler yapar, dekopaj, mutfak, dikiş, fimo, herşey gelir elinden, ona kolay gelsin diyelim:)



Bir çılgın kızım var, aklı fikri modada, çıtı pıtı şeker bir kız, "Pembe Bakteri", adı niye böyle onu bilmiyorum, daha yeni tanıştık, pek dedikodusunu yapmayayım, ama benim yaptıklarıma çok gülüyor :))



Polimer Kil konusundan hiç anlamam ama Nihal'in yaptıklarını gördükten sonra zaten el de atmam :) Hatun harikalar yaratmış, kelimelerle anlatamam doğrusu... Bu aralar bir tavus kuşu tasarımıyla uğraşıyor, ama sıcaklar bir yandan zorluyormuş, bir yandan da işini daha kolaylaştıracak alet aranıyormuş... Tez zamanda bitirse bari, pek bi meraktayım :)

Nedret, zarif işlerin Nedreti... Elinden uçanla kaçan kurtuluyor, hangi daldan isterseniz Onun elinden gelir, hemen yapar, ben saymayayım artık burada, blogundaki kategorilere bakın, bana hak vereceksiniz :) En sevdiklerimde kağıtlardan yaptığı nazarlıklar...



Fiamma, şirin hatunum, dün klimasının balkon tarafını yapışkanlı kağıtla kapladı :) Ah, o işi ben yapsaydım bana neler sayardı :))))

Serpilim varya Serpilim... Hem kendisi tatlı hem de yaptıklarına hayranım... Elinden çıkan işler nasıl da özenli, nasıl da güzel... Size birşey diyeyim mi, kıskandığım hatunların başında geliyor :) Baksanıza gene nasıl güzel bir projenin peşine düşmüş, ay ne de sabırlı yaaa, çatlatıyor beni :)

Gülsüm ile de yeni tanıştık sayılır, ama çabuk kaynaştık:) Elişi düşkünü olunca mı böyle çabuk kaynaşıyoruz bilemiyorum. O da çok meraklı bu işlere, herşeyi deniyor ve çok ta güzel beceriyor... Eşinin de ayrı atölyesi var, O'da ahşap işlerinde bayağı usta görünüyor, birbirlerini tamamlıyorlar bazı işlerde, ne güzel değil mi, Allah bozmasın :) Son yaptıklarından şişe süslemesini çok beğenmiştim...

Bu gecelik dedikodu bu kadar, daha çok dedikodum var, belki yarın da devam ederim çekiştirmeye :))

40 Yıllık Dost....

Hani "40 yıllık dost gibi..." diye bir deyim vardır ya...
İşte gerçek anlamda dostluğumuzun 40.yılı bizim Emine ile :) 2 günlüğüne misafirimdi, daha fazla kalamadı, çünkü O'da torun bakanlardan :))
İki güne neler sığdırdık...
Hamak keyfi yaptık ikimiz, pardon üçümüz :))

Peçetelerini yapıştırıp kurumaya bıraktığım kahve kutularını gördü, verniklemesini o yaptı ve tabii kondu onlara...

Ona da bulaştırdım uydurmalarımı:))
Ben tarif ettim, bambu tabak altlığından kutu yaptı, işi çok sevdi, giderken Ona da silikon tabancası aldık:) Ama resmini çekmeyi unuttum:(
Sonra benim duvar süsüme gözünü dikti, hemen hemen aynını Ona da yaptık, onun da resmini çekmeyi unuttuk:( Benimkini hatırlatayım bari :)

Biraz daha kalsaydı daha çok şeyler yapardık, çünkü gözü etraftaydı daha neler yapsak diye :))
Bugün öğlene doğru yolcu ettim İstanbul'a, ama gene gelecek tabii :)