30 Ağustos 2010 Pazartesi

Ücretsiz bir sürü şeeeey :))

Kapladığım kutular için internette etiket arıyordum.
Güzel bir site buldum, hemen paylaşmalıyım.
Bu sitede ücretsiz basabileceğiniz, bilgisayarınıza indirebileceğiniz bir sürü kategori var. İster hemen print edebiliyorsunuz, isterseniz "custumize"a tıklayıp yazınızı yazıp kaydediyorsunuz veya print ediyorsunuz....
İşte bir kaç örnek....

Kartpostallar, önemli günlere göre kategorilere ayrılmış....


Etiketler....



Zarflar...


Çok çeşit var çoook.....
Çeşitli çocuk aktiviteleri, takvim, kitap ayraçları, müzik notaları...... En iyisi siteye gidip bakın, ben çıkamadım bir türlü :))


29 Ağustos 2010 Pazar

30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN...

23 Ağustos - 12 Eylül 1921 tarihleri arasında yapılan Sakarya Savaşı'yla Yunan orduları gerilemek zorunda kaldı. Bu uzun zamandır Türk ordularının elde ettiği ilk başarıdır. TBMM tarafından Sakarya Savaşı'ndan sonra Mustafa Kemal'e mareşal ve gazi unvanları verildi. Tarihin bu dönüm noktasından sonra Yunan ordularının topraktan atılma kararı alınır. Sad planı adı verilen tarrruz planı ocak ve nisan aylarında iki kez ertelenir. Tarruzun hazırlıkları tam anlamıyla ağustos ayında tamamlanır. Batı cephesinin kuzeyindeki ve güney cephesindeki Türk birlikleri, büyük bir gizlilik içinde Kocatepe bölgesine kaydırıldı. İstanbul'daki cephane depolarından silah ve cephane gizlice Anadolu topraklarına getirtildi. İtilaf Devletleri tarafından tahrip edilerek kullanılmaz hâle getirilen toplar onarıldı. Yeni silahlar satın alındı. Orduya taarruz eğitimi yaptırıldı. Gazi Mustafa Kemal'in başkomutanlığını yaptığı Türk ordusu, 26 Ağustos 1922'de düşmana saldırdı. Bir kaç saat içinde düşman mevzileri ele geçirildi. 30 Ağustos'ta düşman çember içine alındı. Sağ kalanlar esir alındı. Esirler arasında Yunan Başkomutanı Trikopis de vardı. Bu savaş, Atatürk'ün başkomutanlığında yapıldığı için Başkomutanlık Meydan Muharebesi olarak adlandırıldı.
Büyük Taarruzun başarıyla sonuçlanmasından sonra Yunan, İzmir'e kadar takip edildi. 9 Eylül 1922'de İzmir'in kurtarılmasıyla Türk toprakları Yunan işgalinden temizlenmiş oldu.

İşgal birliklerinin ülke sınırlarını terketmesi daha sonra gerçekleşse de, 30 Ağustos sembolik olarak ülke topraklarının geri alındığı günü temsil eder.

Ne yazık ki, o günlerde Türk topraklarından temizlenen işgalciler, bugün daha değişik şekillerde topraklarımıza girmiş, sahiplenmiş durumdalar... 30 Ağustos'un eski anlamına yeniden kavuşması dileğiyle BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN....





28 Ağustos 2010 Cumartesi

Silüet Bebekler

Silüet bebekler... Bunları çok sevmiştim, ama yapmaya vakit gelmemişti.
Facebookta tanıştığım Zerrinciğim bunlardan muhteşem tasarımlar çıkartmış, ben çok ama çok beğendim.İşte blogundan bir fotoğraf, silüet bebeklerden tasarımlar :)




27 Ağustos 2010 Cuma

Bebek Şekeri....

Bebek Mevlutlarında, diş buğdayı gününde ya da doğum tebriğine gelenlere dağıtılabilecek minik kundaklar...
Görünüş biraz karmaşık gibi ama sanırım iki ayrı desenden oluşmuş çift katlı kare bir parça arasına dantel eklenerek dikilmiş, önce ikiye sonra iki yandan ortaya doğru katlanıp fiyonklu küçük bir çengelli iğne ile tutturulmuş, içine de minik bir bebek konmuş. Böyle günlerde evde hazırlanabilecek cici ve ekonomik bir hediye....
Kızlara pembe, erkeklere mavi, çok şirinler...




26 Ağustos 2010 Perşembe

25 Ağustos 2010 Çarşamba

Kapaklardan Bardak Altlıkları

Bu tip kapaklardan ilk aklıma gelen yuvarlak kutulardaki Türk kahvesininki, daha vardır herhalde.
İşte o kapakların iki tanesini çukur tarafları üste gelecek şekilde  (ıslaklık kapak içinde kalsın diye) kullanmış, arasına tığ işi çiçek koyup birleştirmiş ayçiçeği bardak altlıkları yapmış ,yapılışı hakkında bilgi vermemiş, iki kapağı birbirine yapıştırdı mı, sıkıştırınca tuttu mu bilemedim. Yapıştırma olunca yıkandığında ayrılır mı, yoksa iki kapak birleştiğinde kenarlarına kızgın çivi ile delikler açılıp etrafına tığ işi yapılabilir mi, elime alıp denemem lazım.
Kapak fikri çok hoş doğrusu, başka çiçekler de uygulanabilir, büyüklüğü açısından en uygunu ayçiçeği ama...

                                                                                                                                                                                                        



24 Ağustos 2010 Salı

Kedili Sepet:)

Kedili sepet.... Ay ben buna bayıldım, Serpilcim kız bebekler için yapmış ama, ben bundan kendime yapmalıyım kesin, çok sevdim yaaa:))




23 Ağustos 2010 Pazartesi

Çay Tepsisi...

Hala dekupaj işleri ile şöyle etraflıca uğraşmadım, uyduruk birşeyler yaptım sadece elimdeki malzemelerle.

Ama bu tepsi çok hoşuma gitti, desen çok hoş durmuş, böyle bir tepsi ile çay servisi ne kadar şık olur :)



                                                                              






22 Ağustos 2010 Pazar

Mektup Kağıtları...

Eskiden mektup yazardık... Şimdi mail yazmaya bile üşeniyoruz :)
Aslında sohbetler bile yokoluyor neredeyse...
Ben telefonda konuşmayı hiç sevmem, karşılıklı konuşmalıyım, konuştuğum insanı görmeliyim, gözlerini, mimiklerini izlemeliyim...
Yazı yazmayı da hiç sevmem, bıkmışım herhalde de ondan... Hani eskiden muhasebe defterleri elde yazılırdı ya, ne yazılacaklar biter, ne fişler, ne defterler...
Nerden nereye....
Diyecektim ki... Hani eskiden mektup kağıtları vardı, çeşit çeşit, seçer yazardık. İşte o kağıtlar işinize yarar mı bilmem ama, ben kaydettim....




Deli gibi kutu kaplıyorum :))

Bugün öğleden sonra ve bu saate kadar deli gibi kutu kapladım :))
İnternette o düzenli, renk uyumlu, iç açıcı hobi odalarını gördükçe benim hobi odam çok karışık görünmeye başladı gözüme, yavaş yavaş kutularımı uyumlu hale getireyim dedim ben de...
Geçenlerde dikiş masamı uyumlu hale getirdim ya, şimdi sıra raflı dolapta. Eh bir de seneye kutulara uygun mobilyaları da boyarsam olacak bu gibi :))

İşte elimdeki kağıtlarım, ve kapladıklarım....




Tava yoğurt kutularının kırmızıları biraz işi bozdu ama, neyyyyse....

Yarın bodrumdan birkaç kutu daha bulabilirim :)) Malzeme çok naaaapiiiim :))


20 Ağustos 2010 Cuma

Renkli kartonlardan....

Bu figürler aplike işlerinde, kartpostal yapımında, keçe işlerinde işe yarayabilir diye ben arşivime aldım. Belki sizlere de yarayabilir :)

Şirin Kızcık....


Bir kızcık daha...


Sevimli ayıcıklar...














Palyaço...


Not Kartları...




















Genç kız :)














Veeee.... Böyle figürler kullanılarak çocuklar için yapılmış bir sürü obje, bu siteyi bir dolaşın derim ben.....




























19 Ağustos 2010 Perşembe

Mutfakta Kış Hazırlıkları....

Nestug'dan kıskandım, ben de kış hazırlıklarımı yazayım dedim :)) Çoğunu biliyor ve uyguluyorsunuzdur, ama belki fikir verebileceğim birşeyler çıkar....
(Fotoğraflar alıntıdır)

Dondurucuya:



*Elma-armut, küçük küçük kesip şekerleyip torbalıyorum, kışın kaşık kaşık yiyiyoruz.




*Patlıcan-çarleston biber-kırmızı biber közlüyorum, poşetleyip koyuyorum.
*Patlıcan ve biber kızartma yapıp sosunu da döküp kutulayıp koyuyorum.
*Patlıcan ve biber yemeklik doğrayıp kutulayıp koyuyorum.



*Bezelyeleri yıkayıp poşetleyip koyuyorum.
*Maydanoz-nane poşetleyip koyuyorum.
*Taze soğan doğrayıp poşetleyip koyuyorum.
*Dolmalık biber içini zeytinyağlı iç kavurup doldurup strafor tepsilere dizip naylon streçleyip koyuyorum.
*Zeytinyağlı yaprak dolması sarıp strafor tepsilerde koyuyorum.
*Asma yaprağı şoklayıp poşetleyip koyuyorum.
*Mısır taneleyip haşlayıp poşetleyip koyuyorum.
*Havuç rende-kesme yapıp poşetleyip koyuyorum.
*Kabak mücverlik hazırlayıp poşetleyip koyuyorum.
*Kırmızı yağ biberi-Dolmalık biber ayıklayıp yıkayıp strafor tepside dolma yapmak üzere koyuyorum.
*Ahududulu-Elmalı-Şeftalili turtalar pişirip naylon streçleyip koyuyorum.
*Limonun kabuğunu rendeleyip poşetleyerek, suyunu buz kalıplarına koyarak donduruyorum.
*Ceviz-fındık toplanıp ayıklanıyor, poşetlenip konuyor.

Bunun dışında:
*Barbunya ve beyaz fasulye tanelendikçe toplayıp, ayıklayıp kurutuyorum.
*Taze fasulye-salatalık-biber-lahana turşu yapıyorum.
*Şeftali-Erik komposto konserveliyorum.
*Ahududu,böğürtlen,çilek,mürdüm eriği reçel yapıyorum.
*Ihlamur-nane kurutuyorum.
*Domates rondodan geçirip biraz yağ ve tuzla kaynatıp konserve yapıyorum.
*Taze fasulye bol domates çok az yağ ve tuzla rengi dönene kadar kavurup konserveliyorum.

Her mevsim için geçerli olan dondurucuya depoladıklarım:
*Ekşili köfte hazırlayıp unlu strafor tabakta donduruyorum, çıkartıp hemen kaynayan suya döküyorum

*Kıymayı köftelik yoğurup torbalayarak donduruyorum, çıkarınca şekillendiriyorum.
*Sigara böreği sarıp , aralarına poşet koyarak, strafor tabaklarda donduruyorum, peçete üzerinde eritiyorum.
*Fırınlık çeşitli börekler hazırlayıp strafor tabaklarda donduruyorum, çıkartınca akan suya tutup erimesini beklemeden üzerine yumurtasını sürüp susam çörekotu koyup fırınlıyorum.
*Birkaç çeşit kek pişirip streçleyip donduruyorum, çıktığında yeni pişmiş gibi oluyor.
*Her çeşit kurabiyeden fazla fazla pişirip poşetlerle donduruyorum.



Aklıma gelenler bunlar.
Tabii bütün bunlara bir dondurucu yetmiyor, ama dağ başında olunca depolama şart olduğundan iki adet dondurucumuz var mecburiyetten :)

Diyorum ya... Yazın çoook iş oluyor :))