31 Ekim 2010 Pazar

Yatak örtüsü diktim :)

Yatak odamı yenileme çalışmalarına başladım :)
Yenileme diyorsam, yeniden değerleme, geridönüşüm, masrafsız yenilemelerden benimki :)
Şöyle gül deseni ve pembe ağırlıklı bir dekorasyon düşündüm...

İlk olarak yatak örtüsünden başladım.
Yatak örtüsünde evdeki hurçlar favorim:) Daha önce anneme bir hurçtan tek kişilik örtü ve yastık takım dikmiştim ya, benim yatağım iki kişilik olduğu için iki hurç gerekli tabii...
Güzel tesadüf, renkleri birbirine uygun iki hurç buldum. Kare kare birleştirmeyi düşündüm.
Önce ikisini de bir güzel söktüm dikiş yerlerinden. Bir hurçun iki yan parçası 2 kare, diğer yekpare parçasını önce ikiye sonra her bir parçayı da dörde bölünce birbirine eşit 8 kare çıkyor, bunlar da yan karelere eşit büyüklükte zaten, yani bir hurçtan toplam 10 kare, iki hurçtan toplam 20 karem oldu.

5 kare boyuna, 4 kare enine olacak şekilde makinada birleştirdim.

Yatağımın bir kenarı açıkta olduğundan, bir kenarına fırfırlı etek geçirmek yetecek. Bir zamanlar yuvarlak bir sehpa için diktiğim pembe örtüyü buldum "lazım olabilecekler dolabı"mda, onu da örtünün bir kenarına geçirdim, diğer taraflarına da elimdeki kurdelelerden geçirdim biye olarak, hatta üç renk kurdele var, bir çeşidi her tarafına yetmediğinden, ama zaten görünmüyor :)
İşte bu kadaaaar :))))) Bitti.

Ayak ucundaki şase, önceden dikiş makinam için diktiğim kılıf, hobi odasının renk uyumu değişmekte olduğundan organizer takımıyla beraber yatak odası bölümüne transfer oldu. Organizer de başucumda kitap, gözlük, su, v.s barındırıyor.
Baktım, baktım, gözüme pek bir sade geldi. Kendimde süsü sevmem ama dekorasyonda süse bayılırım. Biraz süsleyeyim dedim, dantel ekledim. Şimdi nasıl olmuş :) Yeni yastıklar da dikmem gerekiyor biliyorum....

Sırada gardrobum ve yatak başlığım var, düşüncelerimi gerçekleştirebildiğimde paylaşacağım, eminim çok güleceksiniz...



30 Ekim 2010 Cumartesi

Puf puf kumaş kutu...

Maria Elza'nın yaptıklarını gördükçe kendimi çok tembel ve beceriksiz hissediyorum :( Nasıl güzel uğraşıyor, nasıl cici bişiler çıkartıyor meydana ve nasıl güzel yapılışını paylaşıyor.
Puf puf görünen cici bir kutu yapmış bu defa...

Ve yapılışını o kadar güzel fotoğraflamış ki, yapmış kadar oldum :)) Kapağın yapılışı ise ayrı bir iş...

Bunlar da aynı teknikle yapılmış...
Çok güzeller değil mi :))


28 Ekim 2010 Perşembe

CUMHURİYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN.....

BEN CUMHURİYET KADINIYIM..

Ben Cumhuriyet kadınıyım
Takamam yüzüme peçeyi
Saramam bedenimi kara çarşafa
Ve ihanet edemem yüce Ata'ya

Ben Cumhuriyet kadınıyım.
Laik yaşamak varken,
Şeriat diye bağıramam.
Ekmek özgürlük eşitlik savaşında,
Erkeğimle omuz omuza vuruşmak varken,
Boynuma zincir, ayağıma pranga vurdurup,
Sinemem bir köşeye.

Ben Cumhuriyet kadınıyım,
İnkar edemem Nene Hatun'u, Kara Fatma'yı,
Bebeği yerine mermiyi saran o yüce anayı.
Unutamam Çanakkale'yi, Dumlupınar'ı kurtuluşu,
Her karışı şehit kanlarıyla sulanan Vatan'ı,
Satamam ne pahasına olursa olsun.

Ben Cumhuriyet kadınıyım,
Değer görürken öpülürken elim,
Satılamam pazarlarda köle misali.
Dünya kadınlarıyla aynı safta olmak varken,
İkinci sınıf sıfatını yakıştırmam kendime.
Kadın erkek eşitliğini vermişken elime Atam,
Yine on adım geriden yürüyemem,

Ben Cumhuriyet kadınıyım,
Yürümek varken ilkeler elimde,
Uğraşamam sultanla sarayla hanla.
Değişemem özgürlüğümü parayla malla.
Ak güvercinleri uçurmak varken göklerde,
Dalgalandırmak varken O ayyıldızı gönderde,
Bakamam kapkaranlık semaya.

Ben Cumhuriyet kadınıyım,
Seçme seçilme hakkım varken elimde,
Razı gelemem haksızlıklara.
Savunmadan suçsuzluğumu,
Boynumu vurduramam canice.
Ben anayım ben kadınım.
Hayat savaşında varım yiğitçe mertçe,
Susamam son sözümü söylemedikçe.

Ben Cumhuriyet kadınıyım,
Atamın verdiği bunca nimeti,
Tepemem elimin tersiyle.
Göğsümü açsalar bağrımı dağlasalar,
Sürükleseler taşlasalar Halide Edip gibi,
Ölüm bile hoş gelir binlerce şehit gibi.
Ben Cumhuriyet kadınıyım..

(Bu muhteşem şiirin yazarını bulamadım, bilen varsa lütfen paylaşsın.... )


27 Ekim 2010 Çarşamba

Sürpriz Misafirim :)

Dün arkadaşım Seville pazara çıkmıştık, derken bir telefon geldi İstanbul'un karşı köşelerinden biryerlerden.
"Müsaitsen geliyorum"
Sevgili sanal arkadaşım Oya Baysal, sanallığı gerçekliğe dönüştürmek üzere geliyor. Çok sevindim....
Oya tel kırma işlerinde usta, facebookta sayfası var, blogu da var ama torununa bakmaktan henüz düzenleyip işlerini ekleyememiş.
Oya buraları çok sevdi,

Bugün dönmesi gerekiyordu maalesef :(

Seville birlikte O'na ev bile bulduk, buralara alacağız O'nu başka yolu yok, çünkü çok sevdik :)

Bugün saat 15.15'te yolcu ettik :((



26 Ekim 2010 Salı

Gülümseyin :))

Bir kompartımanda İngiliz, Fransız, Alman ve oldukça güzel genç bir kadın seyahat ediyorlarmış.. Bir ara genç ve güzel kadının başının üzerindeki sepetten bi rşey damlayınca İngiliz hemen oturduğu yerden fırlayıp parmağıyla tatmış..
"- Hımmm, bu halis viski" demiş.
Fransız tatmış..
"- Hadi canım bal gibi şarap bu" diye itiraz etmiş.
Alman tadınca, gülmüş..
"- Yanılıyorsunuz beyler bu olsa olsa biradır."
Genç kadın gülümseyerek ayağa kalkmış ve sepete hafifçe dokunarak "Fifi bir türlü öğrenemedin çişini tutmayı!."
 



25 Ekim 2010 Pazartesi

Alışveriş çantası...

Öylesine dolaşmaya çıktınız, ama bazı şeyler gördünüz hem de ucuz ucuz, eh dayanamayıp alıacaksınız... "Aman poşete koymasınlar" demeniz için yanınızda bir alışveriş çantası olması gerek değil mi ...
İşte herzaman çantanızda bulunabilecek, cüzdan büyüklüğünde, ama açılınca bir sürü şeyi alabilecek bir alışveriş çantası... Vera'nın bu tasarımları çok hoş :)






Haliyle ben bundan da dikmek istiyorum :))))))


23 Ekim 2010 Cumartesi

Hangi Yatak Odası :)

Bir sürü yatak odası modelleri,birkaçını paylaşmak istedim :)




Ahşap duvarlar, pirinç karyola, ayak ucundaki sedir, başucundaki sehpa, hasır sandalye :)





İki tarafındaki pencereleri sevdim, yattığım yerden dışarıyı seyretmek hoşuma gidiyor, puf puf yastıklar ve kırkyama örtü....













İnanamadım:)) Salıncak yatak, her döndüğünde sallan :))














Yatağın yerini çok sevdim :)





Tam 424 fotoğrafa baktım, ama içlerinde "işte budur" diyebileceğim bir taneye rastlayamadım... Benim zevkimde bir acaiplik mi var acaba :))


22 Ekim 2010 Cuma

Boş duramadım :))

Yok, boş duramıyorum. Kolumu yormadan yapabileceğim işleri denedim, tığ işi olmadı, ama kasnakla nakış oldu. Dün gece yeni bir Şile bezi örtü işlemeye başladım.
Bugün ise bir perdecik uydurdum...

Portmanto ile kapı arasında bir boşluk kalmıştı, önceki sene oraya terlikleri filan koymak için raflar kesip monte etmiştim, hatta rafların kenarlarını hala kaplama yapamadım.

Uzun bir dantel parçası örtüyordum, alternatif olarak elimdeki bir parçaya kurdeleler geçirip bunu yaptım, pek güzel olmadı ama idare eder işte :))



21 Ekim 2010 Perşembe

Eski mecmualarımdan-1

Eskiden "Rakam" mecmuası vardı, İtalyan, hala var mı bilmiyorum, ben rastlamadım. Harika modeller olurdu, örgüden dantele, nakıştan kırkyamaya...
İşte dün bende kalanlara bakıyordum, 1980 li yıllardan kalma, beğendiklerimi paylaşmak istedim. Ben artık sizlerle paylaşmadan duramıyorum :) Bunlardan yeni fikirler çıkarabilirsiniz...

Bu çantadan esinlenip kendime bir çanta dikmiştim.









 Alttaki bu tutaçlardan yapıp dükkanımda satmıştım :)

 Bu kedilerden de renk renk örüp gne dükkanımda satmıştım :)

Daha paylaşacağım çok var, beğenilerinize göre devam edeceğim :)


20 Ekim 2010 Çarşamba

Kumaştan yıldızlar...

Bu yıldızları yılbaşı süsü olarak tasarlamış Maria, ben bunlardan renk renk, desen desen bardak altlıkları düşündüm. Yapılışı da kolay geldi, sadece düzgün durması için arasına sertçe naylon koymak iyi olur diyorum, ne dersiniz ?





19 Ekim 2010 Salı

Doğadan bir sepet....

Meşe palamutlarını topluyorum yerlerde gördükçe, elbet birşeyler yaparım diyordum ki, bu sepet çıktı karşıma... Nasıl ama, aldım bunu da sıraya :))



18 Ekim 2010 Pazartesi

Fasıl sevenler buraya.....

Gençliğimden beri çok severim fasılı, arkadaşlarla toplanır hep beraber hem çalar hem söylerdik. Aramızda kanun, saz, gitar, piyano çalan vardı. Ah ne güzel günlerdi onlar. Hayat her birimizi biryerlere savurdu.
Artık sanal alemlerdeyiz, sanal arkadaşlarla sanal fasıl yaparak avunacağız, ne yapalım :)


17 Ekim 2010 Pazar

Doğada yaşayanın bardak altlığı böyle olmalı....

Böyle bardak altlıklarını benim yapmamam ayıp yani elimin altınca onca odun varken, üstelik benzerini arşivime koymuşken. Karşıma çıkınca kendime pek bir kızdım doğrusu. Birkaç odun alıp marangoza dilimletmeliyim, sonra üzerine birşeyler düşünürüm :))



16 Ekim 2010 Cumartesi

Kadehler de süslenmiş....

Ayaklı kadehlerdeki bu süslere bayıldım ben :) Yapılışı çok basit, ama pratik olması için bir yanının açık olması gerek diye düşünüyorum, açık yerine bir kolye-bilezik klipsi takmalı ki çıkartma olanağı olsun. Bunda yok gibi geldi de bana...

Bir de böyle simlisi var, özel davetlerde hazırlanacak sofraları şıklaştıracak :)

Hatta bunlara takım peçete halkaları da yapılırsa ne hoş olur :))


15 Ekim 2010 Cuma

Küçük taburelerden .....

 Boş oturmak hiç bana göre değil, çok sıkıldım. Gündüz kitap okuyorum, ama akşam tv karşısında boş oturmak çok zor oluyor. Bu yayınladıklarım daha önce taslak olarak kaydettiğim postlar, yani kolumu yormuyorum araştırma yaparak :)) O nedenle kızmayın dinlenmiyorsun diye :))

Şimdi, bu fotoğrafın sol tarafına dikkatlice bakın. Tabureleri böyle kaplayıp zürafa, tavuk gibi hayvancıklar yapmak... Çocuk odalarına olacağı kadar, diğer odalar, mutfak, banyo için de uygulanabilecek bir fikir... Mesela yatak odasında bir kuğu, mutfakta bir tavuk, kapı girişinde bir zürafa, banyoda bir ördek :)
Ben mi çok çocuklaştım yoksa, sizler ne dersiniz ? Olmaz mı :))




14 Ekim 2010 Perşembe

Eski cd lerden cici süsler....

Eski cd lerden yapılan bir sürü proje var. İşte onlardan biri, yılbaşı süsleri... Fikir fikri doğurur, çoğaltın çoğaltabildiğiniz kadar, evde elinizin altındaki malzemeleri değerlendirmek için :) Yapım aşamaları da var linkte...