8 Ağustos 2014 Cuma

Bir Kitabın Getirdiği Anılar... :)

Bir kitap daha devirdim :))
Adı "Aile Çay Bahçesi", Yekta Kopan'dan ...
Kişinin kendini tekrar tekrar irdelemesi, eleştirmesi; aile kavramı üzerine Müzeyyen'in anıları...

Ve... Can Yayınları...
Ne zaman bir kitabını okusam hemen gözümün önüne Erdal abinin gülen yüzü gelir...
Erdal abi... Erdal Öz... Can Yayınlarının kurucusu, yazar, dünya tatlısı, sıcacık Erdal abi...
Ondan geriye bana sadece birkaç kelimesi ve imzası kaldı :(
Nereden tanıyorum ...
Bizim kuşak Sander Kitabevi-Sander Yayınlarını bilir...

1980-84 arası Sander Kitabevinin muhasebeci-yöneticisiydim ben.
İş hayatımın en güzel, manevi olarak ennnn doyurucu işiydi bu dönemim...
Sahibi Necdet Sander ve O'nun vefatından sonra oğlu rahmetli Fikret Sander (sağ başta) ile birlikte çalıştık...
İşte bir yılbaşı kutlamasında kitabevi çalışanları ile birlikteyiz... (şu koyu yeşil bluzlu benim, bildiniz mi :))

Nasıl en güzel dönemim olmaz ki...
Kitap kokuları arasında, kitap severlerle çevrili, onları yazanların bazılarıyla birlikte... Nasıl olmaz ki :)
Kimler geçmedi ki... Hiçbirine rahmetli diyemeyeceğim, Onlarla sohbete doyum olmazdı, bambaşka bir dünyaydı sanki, herşey mantık ve saygı çerçevesinde, mesafeli bir samimiyet, espirili sevgiler, hoşgörülü tartışmalar...
Erdal Öz'den başka aklıma gelenler, Altın kitapların kurucusu Dr. Turhan Bozkurt, Selim İleri, Cem Gökçe, Firuzan, Afif Yesari, Ümit Yaşar Oğuzcan,Tarık dursun Kakınç... şu anda aklıma gelenler... Unuttuklarım beni affetsin... Herbiri ile öyle güzel anılarım var ki, yazmakla o güzellikleri anlatamam...
Ve kitap meraklısı ünlüler... Başta Müjde Ar, şarkıcı Nilüfer, Banu ... Bu üçü neredeyse gün aşırı gelirlerdi kitap almaya :)
Ve kitap düşkünleri ... Kitabevlerinin müşterileri bile bir başkadır. Raflara sevgiyle bakarlar, incitmekten korkar gibi ellerine alırlar kitapları, koklarlar, kasaya giderken bambaşka bir doyum vardır gözlerinde, sanki çok kıymetli bir eşya almış gibi göğüslerine bastırarak ayrılırlar dükkandan....

Ay...
Bir kitap beni nerelere götürdü... Gördünüz işte bir kitap nelere kadir...
Bugünlük benden bu kadar,
mutlu ve huzurlu bir hafta sonumuz olsun :)




41 yorum :

  1. Canım arkadaşım,iyi ki seni bulmuşum.Her anlattığın şeyle insanı başka bir dünyaya sürüklüyorsun sanki.İnsanlar yüz yüze gelmeden de birisi için böyle güzel duygular hissedebilirmiş.Seni tanıyınca anladım. Allah tan sana ve anacığına sağlıklı ,mutlu ve uzuuun bir ömür dilerim. İyi ki varsın.....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayyy Fisuncuuum :)
      Ne güzel sözler bunlar... Böyle olunca utanıyorum ki beeen :))
      Sağol canımcım, Ankara şurası yani, kalkın gelin, bak bakalım karşılaşınca fikrin değişecek mi :)))

      Sil
    2. Banucum artık ben de karadeniz havasını soluyorum.2 yıldır Ordudayız.İstanbul da kızlarım var.Onların yanına gelince hep hadi şurdan Banu'nun yanına git arkadaşınla yüz yüze gel diyorum ama bir türlü denk getiremiyorum. İnşallah ,bu isteğimi gerçekleştirebilirim. Seni de Orduya beklerim.Sevgiler.

      Sil
  2. Banuuu, ne çok gelirdik oraya...Yaralısın yarım bıraktığım çok sonraları tamamladığım bir kitaptır. Çünkü anlatılanlar o kadar sahiciydi ki,yüreğim dayanamıyordu.
    Çok öpüyorum seni çook

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah Laleeee, biz onları birinci ağızdan dinledik karşılıklı ağlaşa ağlaşa .... sofrasında :(
      Demek oradan tanışıyor muşuuuuz :))))

      Sil
  3. Vay vay vay vayyyyy. Banu Ablacım, ne güzel günler görmüş geçirmişsin yahu... Allah herkese böyle şeyler nasip etmiyor...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok şükür Nurtenim, tatlısıyla acısıyla ama bana göre hep güzelliğiyle geçti-geçiyor günlerim :)

      Sil
  4. banu hanımcım hiç evlenmedinizmi dikkat ediyorum hiç çocuklardan bahsetmiyorsunuz merakım için affedin beni bende 50 yaşında bir ev hanımıyım tekrar tekrar özür dilerim sevgiyle kalın

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben zor bir hatunum Nimetcim :))
      Evet 4,5 sene evli kaldım, ayrılacağımı bildiğim için çocuk yapmadım... Nedenlerini boşver, ama beraberliğe son veren benim, yani dert vermedi :))
      Abimin iki oğlu benim elimde büyüdü sayılır, onlar benim oğluşlarım, yazılarımda arada bir oğluşum ya da oğluşlarım diye bahsederim 80 doğumlu Kaan ve 85 doğumlu Korkut, henüz torun yok, ikisi de bekar çünkü :))
      Niye özür diledin kiii :))))

      Sil
  5. banu hanımcım sizi en az 2 senedir takip ediyorum sizden çok şey öğrendim bloğunuzu her ziyaretimde size dua ederek ayrılıyorum inanın günde enaz 3 kere ne paylaşmışsınız diye bakıyorum hastalığınız zamanındada size çok dua ettim hep size bir şeyler yazmak istedim ama bloğum olmadığı için cevap vermezsiniz diye düşündüm size dualarımı ve sevgilerimi yolluyorum cevabınız için teşeekür ederim çok kibarsınız

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aaaa... Nimetcim, bu nasıl düşünce... Hiç cevap yazmaz mıyım, blogun olmak zorunda değil ki, beğenmişsin, beni takip ediyorsun, ne mutlu bana, sağolasın :)
      Sağlığım konusunda hepinizin dualarının çok etkisi olduğuna inanıyorum, teşekkür ederim :)
      Hep buralarda ol olur mu :)

      Sil
  6. Bayağı bir derinlere dalmışsın... Eskiden gerçek kitapevlerine giderdik, şimdiki kadar kitap bol değildi, boş da değildi ve kıymetliydi. Yazarlar neredeyse her 15 günde değil senede 1 kitap çıkarırlardı. Kitap hazırlığında olduklarını edebiyat dergilerine verdikleri röportajdan öğrendiğimizde heyecanla beklerdik. Salah Birseller, Edip Canseverler,Ferid Edgüler, Oktay Rıfatlar, Erdal Öz'ler,Selim İleri'ler.. Birde AKM de söyleşi günleri vardı ki keyfine doyulmazdı. Şimdiki kitapevi anlayışı özellikle orta standlara yığılan indirim kitapları beni çok soğutuyor...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitaplar az değildi aslında Fiammam, daha uygun fiyatlı olduklarından alımlar fazlaydı :)
      Bir de, çeviriler çok fazla yapılmazdı, şimdi önüne gelen yazarın çevirisi yapılıp basılıyor :(
      Kitabevinde özel olarak vitrin, raf düzeni yapılırdı,çok özenilirdi...
      Amaaan, neyin kıymeti kaldı ki şimdilerde :(

      Sil
  7. ağlıcam şimdi nerde o insanlar nerede???? çok üzülüyorum bu ülke hiç değer yetiştiremedi mi bu saydıklarınız gibi hani bizim aydınlarımız nerde nerde???...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Herşey yozlaştı maalesef Gülcancım :(
      O değerler, değerleri bilinmediğinden çekildiler halkın arasından... Onlar şimdikiler gibi halka tepeden bakmazlardı, halkın içinden geldiklerinin bilincinde halktan hiç kopmadılar, bir eser çıkarıp ne oldum delisi olmadılar....
      Ay neyyse.... :(

      Sil
  8. Banu hanım ne güzel yazmışsınız,çok duygulandım.saygılar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O günleri anıp ta duygulanmamak mümkün değil Arzucum, sağolasın :)

      Sil
  9. SEVGİLİ BANUCA BEN EN ÇOK SELİM İLERİYİ BEĞENİRİM.BAZI YAZARLARIN YAZI DİLİ İYİDİR DE KENDİ AĞIZLARINDAN YAZDIKLARINI KENDİLERİ OKURKEN İTİCİ GELİR BANA...SELİM İLERİYİ İSE DİNLEMEYE DE DOYAMAZSINIZ ,OKUMAYA DA ...YILLARCA TRT DE SELİM İLERİNİN HATIRA DEFTERİ PROGRAMINI KAÇIRMADAN TAKİP ETTİM ..NE GÜZEL NESİR YAZAR,ŞİİR GİBİ...BİR DE BİR AVUÇ MENEKŞE FİLMİ VARDIR SENARYOSUNU YAZDIĞI,MELANKOLİKTİR BAYILIRIM...USTAYA SELAM OLSUN.SEVGİLER.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selim İleri aşka aşıktı :)
      Öylesine sevgi doluydu ki yüreği, cömertçe saçardı her yana...
      Daha kitabevinin girişinde başlardı sevgi sözcükleri tezgahtaki kızlara :)
      Benden de selam olsun sevgili Selim İleri'ye :)

      Sil
  10. Ne güzel betimlemişsiniz kitapseverlerin bir kitapçıdaki alışveriş anlarını. O büyülü dünyaya girdiğimizde gerçekten de bunları yaşıyoruz. Güzel ve değerli anılar paylaştıkça daha da güzel oluyor. Sizin adınıza ben de mutlu oldum. Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler sevgili Minelse, keşke kuvvetli bir kalemim olsa da tüm anılarımı kelimelere dökebilsem :)

      Sil
    2. Banu hanım siz içinizden geldiği gibi yazın biz severek okuyoruz zaten. İllede edebi bir dille yazılması gerekmez. Onlar sizin anılarınız çünkü. Nasıl yaşadınızsa o zaman, nasıl anımsıyorsanız şimdi onları olduğu gibi yazmanız yeterli kanımca... ;)

      Sil
  11. banu ablacığım.. çok duygulandım vayyy eski günler vayy saygı sevgi hürmet bir insan değeri vardı.ne güzel bizlere anılarını paylaşman ...senin anlatımın bile bir kitap... dağarcığın da neler vardır neler......şimdilerde herkes yazar.. eskilerin ağırlığı yok .okuyorsun unutuyorsun....allah size sağlıklı uzun ömürler versin. sevgilerimle emel

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amin Emelcim :)
      Yaşanan yıllar dolu dolu geçince o kadar çok şey hatırlıyor ki insan :))

      Sil
  12. Ne güzel şeyler yaşamışsınız bizimlede paylaşmanıza çok sevindim eminim buna benzer ne çok anınız vardır ayrıca son zamanlarda en çok merak ettiğim kitaplardan biri aile çay bahçesi mutlu hafta sonları.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitap çok güzel Meltemcim :)
      Acısıyla tatlısıyla, yaşamak güzel, anılar güzel :)

      Sil
  13. banu hanımcım iyimisiniz 1 haftadır ortalarda yoksunuz size bir demet sevgi yolluyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah Nimetciiim, sağolasın :)
      İyiyim iyi olmasına, kontrollerim tekrarlandı bu defa, sonuçlarımı bekliyorum, paylaşım yapamıyorum o nedenle :(

      Sil
  14. Hayat biraz da güzel anılar biriktirmek, değil midir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Anıların acısı da tatlısı da bana güzel geliyor Nowacraftcım, unutmamak güzel çünkü ve unutulmamak :))

      Sil
  15. Banucan gençlik güzel şeymiş ahla vahla ayla uyla geçti ama olsun yinede güzeldi sana bakıyorum da mihrap yerinde valla..Kitap evi demişken aklıma geldi belkide okumuşsundur 1. dünya savaşı döneminde geçen gerçek bir hikaye okumuştum almanyadan gelen hansla köylü hasanın hikayesi savaşmak istemezler kaçarlar egenin dağlarınde efe olurlar ama en iyilerinden sonra sarı efe adını verirler anlatım güzel ne kitabın adı nede romanın adı aklıma gelmiyo böyle bir roman okudunmu acaba belkide senin kitaplığında vardır kafayı taktım bulamıyorum.ÖPTÜM.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah be Leylacııım, sanki birşeyler canlandı gözümde amaaaa, bilemedim şimdi :(
      Aklıma gelirse, ya da rastlarsam müjde veririm :))

      Sil
  16. Nerelere gittim Banucum bir bilsen :( Klasörler, telefon, masa,giyimler toplanılmış arkadaş masası, giysiler. Bir daha asla yaşamayacağımız günler,gençlik,çalışma hayatı ne bileyim işte doya doya yaşadığımız ama doyamadığımız yllar belki de :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O günler güzeldi Nurcum, evet, ama gençlikte güzeldi... Şu yaşımda o stresi kaldırabileceğimi sanmıyorum ben, zaten aşırı stresten son verdim çalışma hayatıma, hipertiroid çıktı başıma çünkü :(
      Zaten iyi kazanıyordum ama kazandığımı yemeye vaktim olmuyordu kiii :))))

      Sil
  17. TÜYLERİM DİKEN DİKEN OKUDUM ALLAHIM DEDİM BANA BÖYLE BİR ÇALIŞMA ORTAMI NASİB ET DEDİM NE MUTLU SİZE BUNLARI YAŞADIĞINIZ İÇİN... KİTAP AYRI BİŞEYKEN YAZARIYLA TANIŞMAK APAYRI BİŞEY OLSA GEREK ;) SEVGİ VE ÖPÜCÜKLER :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsanın sevdiği bir işte çalışması kadar güzel birşey yok sevgili Fikaca :)
      Yazarlarla sohbet gerçekten güzel oluyor :)

      Sil
  18. gözlerimden dökülen yaşlara hakim olamadım hangi yazını okusam gözyaşlarım aktı gitti sadece kitap sever anlar kitapların kokusunun verdiği huzuru yağmur sonrası toprak kokusu gibidir kitapların kokusu bak şimdi kitaplarımı özledim evlendiğimde kutulara özenle yerleştirip bir şehirden başka bir şeyle gidecek çeyizim en kıymetlileri o karışıklıkta annemin evinde kalan hala annemin nereye koyduğunu bulamadığı kitap kolilerim neyse yeni kitaplar edinmeli hemen

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ama ben bunları ağlatmak için yazmıyorum kiii, gözyaşları sadece mutluluğa açıktır benim yazılarımda sevgili Egenin annesi :)
      Kütük ev... şöyle bir dolaşabildim, çok severim, benim evim de tamamen ahşap ya :)

      Sil
    2. evet senin evine benziyor fakat senin evinin bir ruhu var biz daha ruh katmaya çalışıyoruz
      ben çok beğendim fotoğraflarını yazıları duygusallık işte benimki

      Sil
  19. Ne kadar şanslısınız ki bunları yaşayabilmişsiniz, sizi bir kez daha kıskandım doğrusu. İstanbul'da yaşamak ve böyle anılara sahip olmak ne kadar güzel. Bazen niye İstanbul'da doğup büyümedim, orayı yaşamadım, havasını hergün koklamadım diye hayıflanıyorum, Caz festivalleri, tarihi dokular mekanlar ve insanlar, çok yönlü hobi kursları ve malzemeleri vs. vs. Gerçekten çok güzel tabi görmsini bilene.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence her yörenin kendine has değerleri ve unutulmayan anıları var Özlemcim önemli olan onları yaşatmak, İstanbulun güzelliği kalmadı ki, kalsaydı ben kaçmazdım :)))

      Sil

İçinizden geleni yazın :)