Dün yastıklarımı da diktim, bir tek perdesi kaldı :)
Baş yastığını kılıf şeklinde diktim, içine iki adet baş yastığımı koyuyorum, gece çıkar, sabah içine koy :) Ayrı yapsam, baş yastıkları yüksek duruyor, görüntü hoşuma gitmiyor. Ben de böyle yaptım :) Kumaşı kendinden desenli parlak bir kumaş, pazarda kenarları overloklu olarak 2 liraya satılıyor, artanından sosis yastık yapıp içine elyaf doldurdum...
Palyaçolu başucu lambamı ilk bekar evimdeyken almıştım, sene 1989, aslında masa lambasıydı, ben duvar lambası haline soktum... Sağ üstteki rafta okunacak kitaplarım var, okuduklarım misafir evindeki kitaplıkta.
Yatak örtümü daha önce paylaşmıştım, hani iki adet hurçtan yaptığım :))
Sarmaşık gülümü Bursa'da çalışırken almıştım, sene 1996 :)
Bu ayıcık 1974 senesinde abim İngiltere'de tahsildeyken, ziyarete gittiğimde, Trowbridge'de ufacık bir dükkanda kollarını bana açmıştı. O günden sonra hiç ayrılmadık, heryere birlikte gittik :) Kucağındaki Bıdık'ın battaniyesi :))
Bu bebiş sevgili Fiamma-Şuleciğimin hediyesi :)
Başucumdaki bu organizer ve ayakucumda görünmeyen şase, artık giyilmeyen bir sabahlıktan, önce dikiş makinası kılıfı ve dikiş organizeri olarak yapılmıştı :) Geceleri kitap okumadan uyuyamam, Boleyn Kızları'nı dün gece bitirdim, kalın bir kitap ama oldukça sürükleyici, zevkle, merakla okudum :)
Hani yatak odamın tamamını görmek isteyenler vardı ya, onlar için bu resimler... Dediğim gibi küçücük bir bölüm işte yatak odam, görenler biliyor, hobi odamla arasında bir tül perde var, şimdi bu kaydı sabah yayınlanması için ayarlayıp yeni bir kitaba başlamak üzere yorganımın arasına kayacağım, bana iyi geceler, sizlere günaydın :))