Bisiklet....

Gidiyorum İşte, Bir Pedal Vızıltısı Kulaklarımda, Gidiyorum..
Her Yer Sonbahar, Her Yer Bitiş Çizgisi Gözümde..
Bu Kaçıncı Vites, Bu Kaçıncı Fren..
Bir Söğüt Gölgesinde Durdum, Uyandığımda Sarhoştum..
Bisikletimi Rüzgar Aldı, Beni Meltemle Aldattı.. 

Turgay Ak

Ve hikayesi...

Evim ıncık cıncıkla doludur benim, bilenler bilir.
Öyle maddi değeri yüksek filan değildir çoğunun, ama benim için hepsi ayrı ayrı kıymetlidir.
Kimini sevmişimdir almışımdır, şirindir, sevimlidir; kimileri hediyedir, anılarla doludur...
Biryerlerine birşey olursa üzülürüm, yerine koyamam ki :(

Ve en kıymetlilerimden biridir "bisiklet"...
El emeğidir, benim için yapılmıştır, sevimli-şirin birşeydir, anılarla doludur... Kıymetlimdir...

Daha önceleri büfe üstünde dururdu, ama bu eve taşınınca koruma altına almaya karar verdim, elimden geldiğince sade birşekilde....

Elimdeki iki strafor parçası ve suluboya bir resim çıktısı ve beyaz tutkal  ve zımba telleri...
(Resmi de yapıştırdıktan sonra ısıttığım bıçakla resmin etrafından kestim...)

Ve bisikletin ustası ve sonuç...

 Nur içinde huzurla uyu Maho abim... Özleniyorsun...

Sevgi.... Sevgi.... Sevgi....

Sevgi...
Herşeyin anahtarı sevgi...
Sevmeyi seviyorum...
Sevilmeyi seviyorum....
Sevgiyi çağrıştıran herşeyi seviyorum ... :)
..........................................

Hah...
Dün başladığım işi anlatacaktım değil miii :)))

Elimde strafor parçalar vardı, demonte olarak aldığım sehpa kolilerinden çıkmışlardı, pek düzgün, sıkı şeylerdi de atmamıştım tabiii :))

Üstlerine nota kağıdı yapıştırmak üzere önce beyaz tutkal sürdüm fırçayla biiir güzel...
(su bazlı olmayan yapıştırıcılar straforu eritiyor ya... )

Sonra nota kağıdını yapıştırdım düzgünce...

İster istemez buruşuyor yavaş yavaş, parmak uçlarımla kırışıklık yapıyorum onlarla, daha bir orjinal oluyor :))
Sonraaaa....
Hani o siyah parçacıklar vardı ya, keçeden kesilmişler, işte onlar yapıştırıldı soğuk silikonla...
Veeee...
Duvara asıldı...

Gene sıcak silikonla tabiiii :))))

Sevgi.... Sevgi.... Sevgi....
Hepinizi çoook seviyoruuum :)

Kardan Önce Kardanadamlar Geldiiii :))

Bazen yaptığım şeye baktığımda gerçekten ne kadar çocuksu olduğumu görüyorum :)))))

Fikir gene internette biryerlerdendi, ama ne arşive koymuşum ne de neredendi hatırlıyorum, sadece not defterime çizmişim o kadar :)

İşte o notlara göre kalıplar çıkarttım ve her zamanki kolay malzemem ince straforla işe koyuldum...

Gerçi bu resimde sadece Migrosta gördüğüm anda hemen kaptığım kupamı gösteriyorum ya, neyyyse :))
Akrilik boya, kurdele, kartanesi payetler, beyaz tutkal yardımıyla tamamlanan kardanadamlar çift taraflı yapışkan bant ile karton bir şerit üzerine sıralanıp

pencere içindeki yerlerini aldılaaaar :)

Onlar ermişler muradına, biz çıkalım kerevetine.... diyeceğim şimdi.... çocuklaştık ya :))
Haaa.... Unutmadan... Genelde anacığımın görünce ne dediğini merak edersiniz ya....
"Ayyy Banuu, Allah seni bildiği gibi yapsın" dedi :))))

Yamalı Kalp...

Şuleeee, Serpiiil... Hatırladınız mı bugünü :)

Serpil'in getirdiği el sanatları kitaplarına bakıyorduk heyecanla :)
Şulenin elinde telefonu, bende fotoğraf makinası, beğendiklerimizin resmini çekiyorduk :))
Ve işte onlardan bir tanesi :)

Sırada bu var işte :)
Topladım malzemelerimi...
Tabii ki ahşap yerine gene strafordan yapılacak :))
Önce parçalar için kağıt kalıp hazırlayıp strafora çizdim...

Aldım piknik tüpüyle bıçağımı, güzelce kestim parçalarımı...

Yamalı peçetem kalp için, güllüsü levhası için yapıştırıldı...

Kuruduktan sonra etrafı kesildi, yamaların dikişleri kalemlerle çizildi...

Levhası yazılıp büyük iğne ile kurdeleleri geçirildi...

Ve yerine asıldııı :)

Küçük Ev bizim konuk evimiz, bilenler biliyor :)

Küçük Evin kapısındaki önceden yaptığım (tabii gene strafordan) süs böylece ön kapıya geçti :)

Bizim Sokağın Evleri...

Bizim sokağın evleriyle bir peçetenin deseninde karşılaşmıştım.
Karşılaşmıştım da, tek olduğu için kıyamamıştım kullanmaya...
Taa ki internette dolaşırken gördüğüm bir çalışma kafamda güzel bir fikrin doğmasına sebep olana kadar :)

Güzel bir fikir doğdu da, ben güzel uygulayabilecek miyim bu aceleci, sabırsız gönlümle orası meçhul işte :)

Daha baştan kendini gösterdi bile sabırsızlık...
Tahtalardan oymayla kim uğraşacak, kalın strafor üzerine (hazır beyaz işte, boyamak ta gerekmiyor) evleri peçete tutkalıyla yapıştırıverdim, oymak için de yaktım piknik tüpünü,

bu işte kullandığım bıçağımı kızdırıp kızdırıp oydum bir güzel evlerimi :))

Sonra peçetenin diğer tarafında kalan evlerden oyduğum parçalarla bu evlerin yan taraflarını tamamladım, bir kısım yerlerini de boyadım...
Evler böyle olduuuu...

Sokak için bir kereste parçası buldum odunlukta...

Dekupaj aletiyle iki kenarına şekil verdim,

Kestiğim yerleri titreşim zımparayla düzeltip yumuşattım, alt ve üst yüzeyleri temizledim...

Üst tarafı mavi, alt tarafı yeşile boyadım, bu arada evler de kurumuş hazır bekliyor işte şurada :)

Sokak kururken çıfıt kutumda bir küçük ayna buldum plastik çerçeveli, onu da yaldız boya ile boyadım, hepsini kurumaya terkettim :)

En zevkli tarafına geldi sıra...
Montaj işi...
Ve yerine asma...
Ve fotoğraf çekimi...
Bir soldan...

Bir sağdan...

Bir ortadan...

( En soldaki evin baca yanları boyanmadan kalmış, görmeyin onu olur mu :))
Aynadan güzel bir güneş olmuş değil mi :))))
Eski dolap kulpları işe yaradı, artık bahçe makasını ve küçük küreği aramayız, tabii aldıktan sonra yerine asarsak :))
Benden bu kadar...
Fikirlerden fikirler doğar... Hep söylüyorum bunu... Belki birilerinizde değişik fikirler uyandırır :)
Sevgiyle..... :)

Artık Benim de "Allium" Cinsi Çiçeğim Var :)

Allium cinsi çiçekler egzotik, enteresan ve güzel...

Ne yazık ki bizim bahçede yetişemiyor, ama ben iki tanecik edinebildim, henüz tomurcuk halindeler :)

Niye iki tanecik diyeceksiniz... Pahalı mı ?
Yok pahalılığından değil....

Sadece iki topum vardı da ondan :))
Top ne alaka diyeceksiniz... Anlatayım :)
Toplar... Hani şu strafor toplar var ya, işte onlar, aslında sünger topta olur...
Ben baştan anlatayım en iyisi, çünkü bunları ben yaptııım :))
İşte malzemeler...

Strafor ya da sünger top, pamuklu çubuklar (iki topa 250 kadar gitti ), strafor yapıştırıcı (başka şey eritiyor ya)
Önce çubukları ortadan kesiyoruz,

topumuza önce şiş, kürdan gibi birşeyle birbirine yakın delikler açıyoruz , sonra çubuklarımızın ucunu yapışkana batırıp deliklere sokuşturuyoruz.

diğer yarısını yaparken çubuklu tarafı avucumuzun içinde tutabiliriz...

böyle kaç top istersek hazırlıyoruz...

Sonra istediğimiz rengi su bazlı boyalarla hazırlıyoruz, ister bir kaseye koyun boyayı ve topları batırın, ya da benim gibi bir püskürtme kabına koyup püskürterek boyayın...

Boyadıktan sonra gazete kağıdı üzerinde kurumaya bırakıyoruz...

Bu arada saplarını hazırlıyoruz, ben düz dal buldum, uçlarını sivrilttim, çiçek sapı için yeşil kaplama bantım vardı (30 seneyi geçmiş alalı :)) onunla kapladım, buna benzer elinizdeki malzemeyi kullanabilirsiniz, eski şişler gibi, sapları da yapıştırıcıya sokup toplara çevire çevire sokuşturdum...
Bu kadaaar :))
Sonuç böyle yani...

Bu arada fotoğraflarda görünen objelerden benim yaptıklarım :
Tabaktaki kurabiyeler... Odun panolar....

Ben Bu Tekniği Unutmuşuuum :(

Halbuki denemeyi çok istiyordum :(
Strafor üzerine kumaşla yapılan aplike tekniği...

Epey zaman önce bu tekniği paylaşmıştım...
Şöyle bir ipucu vereyim... Strafora şekli çiziyoruz, parçaların biraz büyüğü kumaş kesiyoruz, önceden kesik attığımız çizgilere kumaşı sokuşturuyoruz...

Detaylar için Suzy'nin sayfasına bir bakın isterseniz...

Romantik Kuşlarım...

Arşivimde bir sürü proje var ya...
Günlük ruh durumuma  göre içlerinden biri seçiliyor :))
Yani, tembellik-üşengeçlik, örgü, dikiş, boyama gibi günlük ruh halleri, artık hangisi üzerimdeyse, proje de ona göre seçiliyor  :))

İşte onların arasından seçtim bu projeyi... Romantik Kuşlar :)

 Ahşaptan güzel olur, ama ben gene strafordan kestim :))
Önce dekopaj kağıdını yapıştırdım beyaz tutkalla, gene beyaz tutkalla arkasını ve yanlarını da sıvadım...

Dekopajın üzerine peçete yapıştırma ne güzel oluyormuş, ben yeni keşfettim bunu, böyle notalar üzerinde çiçek  dekopaj örneği görmüştüm de, resmin öyle olduğunu sanıyordum, belki de öyleydi :)

İkisi de aynı değil, azıcık farklı :)

Bu arada yan taraflarını üst fonun biraz daha koyusuna boyadım, kenarlarını taşırıp parmakla silme tekniği uyguladım :))))
Sıra bacaklarına geldiğinde.... işte burada bayağı dolandı gözlerim malzeme kutularının üzerinde... veeee...artmış bozulmuş yapma çiçeklerin durduğu kutuya odaklandım. Çiçeklerin sapları kalın ve içinde kalın tel var, boğumlarda var, tamamdır dedim, gerçi ayakları olmadı ama neyyyseeee :))

Ben hevesimi aldım ya :))