Sanaldan gerçeğe dönen ilk şey facebooktan arkadaşım Vildan Usta Eren ile buluşmamız oldu :)
O da Değirmendere'de yaşıyor, çılgın hobicilerden, festivalde masası vardı ama karışıklıktan uğrayamamıştım :(
Sabahtan önce sağlık ocağına, oradan da Migrosa gittim, sözde sebze bakıp süt alıp çıkacaktım.... amaaaaa.... ekstradan hobi odama çöp kutusu, kutularıma etiket, Migrosun mecmuası, gazete, bayram lokumu ekleniverdi :))
Çıktığımda Vildanı aradım, "hadi buluşup kahve içelim" diye, "tamam, ablamla gelirim" dedi.
Dereağzı çay bahçesinde buluştuk :)
Ortak konular başta hobi, sonra kanser olunca sohbet çok güzel gidiyordu, ama öğlen vakti geldi, eve gelip yemek hazırlamam gerek, anacım henüz o kadar güçlü değil :(
Birlikte resim çekmeyi de unutmuşum maalesef, önceden çektiğim resimle idare edin... :((
İstemeyerek te olsa ayrıldık, tekrar buluşmak üzere...
Bizim Hayat İstanbul'da, sağlık kontrolleri için, O'na anlattım buluşmamızı, çatlattım işteee :))))))
İkinci sanaldan gerçeğe dönenler pek bi kıymetli :)
Onlar kargo ile İstanbul'dan geldiler.
Ayşegül'ün dükkanın dan şekilli düğmelerden sipariş vermiştim, bir baktım örgü-elişi mecmualarında %50 indirim yapmış, dayanır mı bu hobi manyağı-uslanmaz-arsız gönül, sanaldan ağzım sulandı birkere, "Ayşegüüül, onları da ekle anacım" dedim :)
Tam yemek sonrasıydı, onlar da geldi, anamla yayıldık benim yatağa, ben bir yandan işkencemi yaparken bir yandan "aaa... bu ne güzel... aaa... şunu da yapsak...." diye diye hepsine baktık :)
Ah bu sanal aleeeemm....
İnsanı her yönden baştan çıkartıyooor :))