Ağır Örtüye Sade Takım :)

Hani dedim ya bir genç anneyi kıramadım da,O'na bir takım işlemeye başladım diye...
Çatladı meraktan nasıl birşey yapıyorum diye, ille "ucundan accık göreyim" dedi :))
Gene kıramadım :)

Dükkanımdan satın aldığı örtü bu...

Renkleri buna uyacak, uçlarında sadece 2-3 parmak su ve antep işi çekme ajurlu olacak 4 parça daha istedi, gerisini bana bıraktı :)
Bende işte şöyle birşey tasarladım :)

 Ve daha ilk parçanın ortalarındayım ancak....

Yani Ülfetcim... Öyle iki haftada hepsi bitmeeez :))))
Sen beğendin mi onu söyle bana :)

Ayyy... O da Neeee !!!!

Bu aralar bitirebildiğim bir elişi olmadığından bari bitirdiğim kitabın resmini çekeyim diye çıktım ön tarafa,

dün nihayet benim de zambağım açmaya başladı, dağın başı ya, ancak açıyorlar, nasıl da kıskanıyordum kendi zambaklarının resimlerini poz poz yayınlayanlarııı :))
İşte benim kiiii :)

Ayyyy... O da neeee !!!!

Ay çekerken görmemişim bak... Pis çekirge, koccca bahçede bula bula benim zambağımı mı buldun yiyecek :(
Hemen fırladım, alt tarafa dönmüş yakaladım, attım otların arasına, bir daha gelirsen karışmam haaaaa ... :))

Ben kitap resmi çekecektim değil mi :))

Eveeet... O çok duygusal "Ateşböceği Yolu" nun devamı... İlk kitaptaki birçok sorumun cevabını buldum, iki arkadaşın arasındaki bilinmeyenleri öğrendim, gerçek dostluğa çoook özendim ve gerçek aşka da...

Birşeyler Bitiyor, Birşeyler Başlıyor :)

Birşey örmeye başlamışım, bir kitap bitmiş...

Ne ördüğüm sürpriz olsun, zaten akşamdan akşama örüyorum uzun sürer de... Kitap güzeldi ama :) Başka çıkar yol bulamayıp geneleve giren Berna'nın hikayesi... Bu arada genelev yaşamı da çok güzel işlenmiş...

Ve... Şile bezi işlemeye başladım yine yeniden :)
Siparişi sayesinde tanıdığım, çok sevimli olduğu için kıramadığım genç bir annenin birkaç parça siparişine ilk çarpıları kondurmaya başladım :)

Biz Minik Bir Aileyiz ... :))

Akşam yemeği öncesi bizim ahalinin halleri :)

Dualara En Çok İhtiyacımız Olduğu Zamanlardayız....

Yastıklarım Yeşillendi :)

Bu defa hiç laf yetiştirmeyeceğim, fotoğraflar yeteri kadar konuşacak sanırım :)

Etaminlerimi taaa 2008 de işlemiştim de, kullanmak bugünlere kalmış :))

Yay da Süslenir :)))))

Yay dediğim böyle bir parça işte... Nalan bırakmıştı giderken :)

İnternette benzer birşey görmüştüm de, onu uyguladım, pullar ve boncuklar... Boncuk dizmek en sıkıntılı zamanlarımda beni rahatlatan bir terapidir , çok denedim bunu...

 

Böyle böyle bir pul bir boncuk dizdim dizdim, az da olsa rahatladım... Sonra çıktım, verandaya astım... Güneş vurunca pek güzel ışıldıyor :)

Okudum...

Gerçekten duygusal... Gerçek arkadaşlık bu kitapta...

En kısa zamanda ikinci kitabı olan Ateşböceğinin Şarkısı kitabını okuyacağım :)
Araya değişik konuda bir kitap sokmam gerek :)
Ve... Günün fotoğrafı :))

Herkes Gider Mersin'e, Banu Gider Tersine... :))

Niye mi ?
Şimdi... Önce bebeği dikersiniz, sonra ona göre kıyafet dikersiniz değil mi ?

Benim ki gene Banuca... :))
Yeğenim Ece'nin bodrumdaki oyuncaklarının arasında şirin bir bebek elbisesi geçti elime, ama bebeği yok...

Ben de bu elbiseye göre bir bebek dikeyim dedim :)
Elimdeki şemalardan birini elbiseye göre boyutlandırıp kestim ve dikmeye başladım...

Parçaları birleştirdiğimde elleri büyük göründü gözüme, uçlarından kesip tekrar diktim...
Kadife ipten bir parça örüp ıslatıp ütüyle kuruttuktan sonra sökerek saçlarını yaptım, iki boncuk kondurdum gözlerinin yerine,

ellerini birleştirip hazır aldığım minik bebeği tutuşturdum...

Keçeden patiklerini de dikip giydirdikten sonra size bu pozu verdiii :)

 Ve diyor ki...
"İnsan, ömrünün bir sonraki anının ne olacağını bilemiyor... Mesela ben böyle bir bebiş olacağımı bilmiyordum, mesela beni diken bu hatunun aklının ucundan bile geçmezdi kanser olmak (ve Allahın izniyle kurtulmak), mesela Somadaki yüzlerce kardeş, bilseler girerlermiydi yerin altına... Ama gel gör ki hayat devam ediyor, etmek zorunda, ettirilmek zorunda... Değil mi ki bir sonraki an ne olacağımız belli değil, o halde Rabbimizin bize bağışladığı her anı değerlendirip dolu dolu yaşamalıyız değil mi... Hepinize kucak dolusu yaşam sevgisi..."

Gençler... Bayramınız Kutlu Olsun...

.....................................

Kurabiye Günü ... :)

Bilenler bilir benim kurabiye günümü :))
Ender olarak uğrayan mutfak ilhamım geldiğinde çok fazla kalmadığından hemen işe girişir ve birkaç çeşit birden kurabiye yaparım, her çeşitten biraz yemek için bırakıp gerisini dondurucuya atarım :)

İşte bugün beklenmedik biranda çıktı geldi mutfak ilhamı :))
Dört çeşit yaptırıp kaçtı :))

Bu az şekerli hindistan cevizli koparma, koko gibi oluyor :)

Bu tuzlu kırmızı biberli...

Bunlar da tuzlu, susamlı ve çörek otlu ...

Bunlar da ayçekirdekliiiii :))

Bana göre çok bile yaptım, en pratiğinden, her zamanki tariflerimden :)

Minik Üçlü...

Büyük parçalara ince ince işlemekten bıkmışım ya artık...
Böyle avuçiçi kadar parçalar işlemek pek rahat geldi, hem de goblen kumaşına :)

İşlemesi bittiiiii...
Şimdi hem kestiğimde atmasın, hem de deliklerinden beyazlık görünsün diye arkalarına yapışkanlı tela yapıştırayım...

Oldu işteee...
Bunları ne yapacağım görün bakın :)

Bu Meral Sanatevi marka üçlü çerçeveeee :)

Beyaz akrilik boya ve ponpon süngerle üç kat boyadııım,

Bu hazır fiyonklara şu minik incileri yapıştırdım...

Ve sonuuuuçççç...

Bu kadar uzun uzun anlatmaya değecek birşey değil aslında ya, maksat muhabbet olsun :)