İlle de Dantelli Fırfırlı Olacak Ya :))

Bu da öyle oldu işte... :))

Bu ipten kendime kazak ta örmüştüm, hatırladınız mı :))

Nalan'ın Mantarları ...

Nalan'ın elinden çıkan mantar, benim yerime yayınlayıver demişti de, ancak fotoğrafını çekebildim :)

Çilek bebeklerimin annesi var mı aranızda :))
..........................
Dün ikinci üç aylık kontrolüm için ilaçlı tomografi çektirmeye gitmiştim Sevil'le birlikte Derince'ye hastaneye... Sonra da misafirlerim geldi yayın yapamadım :(
Tomografi sonuçlarımı haftaya alabileceğim ancak...

Ben Bu Kitabı Çok Sevdim :)

Sevdim...
Neden mi ?
Dün gece başladım kitaba, bırakamadım elimden, taa ki gözkapaklarım düşmeye başlayıncaya kadar, yarısını geçmişim, meraktan çatlayacağım ama yok... bıraktım :(
Ve bugün öğlen istirahatimde bitirdim :)

Tıbbi Gerilim diyor tanıtımında... Polisiye...

"İki yıllık mutlu bir evlilik, Aşk ve romantizm dolu bir ilişki, Yoğun geçen bir günün akşamında gelen ölüm haberi, Arkasında hiçbir şüphe bırakmadan intihar eden bir adam, Polisin intihar sonucuyla kapattığı bir dosya ve kocasının intihar etmediğine, ona olan aşkı kadar emin bir kadın..."
Bu da konusu işte...

Robin Cook sevenler varsa aranızda sanki O'nun kitaplarından birini okuyormuşum gibi geldi bana.

Bugün yazarına baktım...

Tuğba Sarıünal
Facebook sayfasındaki tanıtımı :
18 Mart 1988 Balıkesir doğumlu olan Tuğba Sarıünal, Almancı bir ailenin kızı. Eğitimini Ankara Gazi Üniversitesi sağlık bilimleri fakültesi'nde tamamladı. Şu an master düzeyinde eğitimine devam eden Tuğba Sarıünal, aynı zamanda oyunculuk eğitimi alıyor. Sadri Alışık oyunculuk okulunda kısa bir süre devam etmiş. O süreçte Trt de bir dizide rol alan Tuğba Sarıünal, Craft oyunculuk okulunda eğitimine kaldığı yerden devam ediyor. ve Şimdi de Türk'lerin Uzayla İmtihanı dizisinde rol alıyor..

Tebrik ediyorum bu güzel ve başarılı yazarı...
Yeni bir kitabı daha çıkmış, hemen listeme aldım :)

Umarım bu kitabı da aynı tadı verir :)

Mor Salkım Gerçeği :))

Evet...
Mor salkımın görünüşüyle, hele hele kokusuyla sefası pek hoştur :)

Ama bir de işin diğer tarafı var... Cefası :))

Sürekli dökülür, üstelik biraz nem buldu mu düştüğü yere öyle bir yapışır ki, kazımak gerekir :((
Her sefanın bir cefası vardır diyeceksiniz değil mi :)
Gerçekten de sefası cefasına değiyor doğrusu :))

Bu arada elimdeki kitap bitti...
Beyaz diziler tadında, hoş hislerle dolu, romantik, sonunu baştan tahmin edebileceğiniz ama cici bir romandı :)









Şimdi hazır hava güneşliyken ön bahçeyi biçmeye gidiyorum, yorulmazsam arka bahçeye geçeceğim, sonra üçümüzün de bıcı bıcı zamanı :))

Deneme Olarak Başladım da.... Bakalım :))

Malum... Biiir sürü yün aldım, baktıkça öresim de geliyor...
Beğenip arşivime aldığım bir örneğin denemesine başladım, adını verevine küpler koymuştum, yani tarifi de adında saklı... yani tıklayın bulun diyorum :))

Deneme diye başladım, ama örmesi zevkli geldi, bakalım sonunda ne olacak :)

Dışarıda tam bir kış havası var :(
Soğuk, yağmur, karanlık, vücudumda bir kırıklık... aman haaaa... hasta olmanın hiiiç sırası değil... :(

En Sevdiklerimden : Çilekler :)

Oturduğum yerde uğraşacak ve çabuk bitecek bir uğraş buldum, uyguladım, biraz zorlanarak gidip gelsem de fotoğraf çekebildim, şimdi buradayım :)
Çünkü uzun süre ayrı kalamıyorum paylaşmadan, yorumlarınızı görmeden :)

İşte hazırlığım...
Puantiyeli kumaş, yeşil keçe, yeşil düğmeler, elyaf...

Böyle düz dikişle dikeceğim basit şeyler için minik dikiş makinamı kullanıyorum :)
Sonuç böyle birşey :)

Biraraya gelince iştah açıcı olmamış mııı :))

Armutlarımı da kaldırmaya kıyamadım, birlikte de güzel durdular değil mi :))

Diğer bitirdiğim şeylerin fotoğraflarını dışarıda çekmem gerek, ama henüz o kadar rahat basamıyorum ayağıma, o nedenle biraz daha sabır :)

Film Koptu Ya... :(

Hafta sonunun güzel filmlerinden sonra hafta başı benim film koptu ya... :(
Çamaşır asmaya çıkarken kapı eşiğinde sağ ayağım yan dönüverdi ve burkuldu :(
Halbuki bir sürü paylaşım yapacaktım... Fotoğraf çekimi yapamadım ki, ayağıma basamıyorum ki :(
İkinci üç aylık kontrolüm için Tomografi randevusu almaya da gidemedim, ama neyseki durumu anlatınca hepsi yardımcı oldu ve telefonla aldım randevuyu, 28 Nisan da çekim yapılacak, inşallah gene temiz çıkar... :)

Özet olarak bütün hafta yan gelip kitap okudum :)
Ve...

Ahmet Ümit'in "Beyoğlu'nun En Güzel Abisi" kitabını bitirdim... Hani bazı kitaplarda hızlı okuma yapamıyorsun ya, bu da onlardan biri, isimleri, yerleri, olayları hep aklında tutmak ve hiçbir kelimeyi kaçırmamak gerekiyor... Çünkü olay detaylarda gizli, ummadığın şekilde gelişiyor ve katil hiç aklına gelmeyen biri oluyor Ahmet Ümit'in kitaplarında :)

 Soğuk, karanlık, sisli-yağmurlu bir dağ havasından güzel bir hafta sonu dilekleriyle :)

Bir Film : Günlerden Bir Pazardı.... :)

Oynayanlar : Nalan Güler
                    Mahmut Güler
                    Emine Antalya
                    Banu Arıkkök
Kamera    :  Emine Antalya
                   Banu Arıkkök

Olay bir dağ köyünde geçer...
Günlerden pazardır....
Ankara yolcuları olan Nalan-Mahmut ikilisi İstanbula giderken İzmite uğrarlar..
İstanbullu Emine zaten Cumadan gelmiştir...
Buluşma gerçekleşir, kahkahalar eşliğinde yenen öğlen yemeğinin ardından film başlar...

 

- TH E   E N D -

Bir Film : Bir Mutfak Hikayesi :)

Oynayanlar : Banuca ve 45 senelik arkadaşı Emine :)
Kamera      : Solmaz sultan

- T H E  E N D-

Okuyorum Okuyorum... Hala Adam Olamadım :))

Okunacak 72 kitap karşımdan göz kırpıyor yatağıma uzandığımda, yanımdaki komidinin üzerindeki 7 tanesi de dürtüp duruyor :))
Fazla zaman ayıramıyorum ki... Öğlen yemeğinden sonra 1,5-2 saat, gece 2,5-3 saat genelde...
Hiç yoktan iyidir değil mi :)
Bir yandan da alınacaklar listem doluyor gene :)

Son bitirdiğim kitaplardan biri...

Çok samimi bir dille yazılmış, duygular hisler sanki bir arkadaşıyla dertleşiyormuş gibi anlatılmış. Sevgi, sevgisizlik, sevilmediğini sanmak, sevgiyi sınamak, sevgiyi kıskanmak.... en iyisi okumak :)

Diğer bitirdiğim kitap ise yeni tanıştığım bir yazar olan Julie Garwood'un...

Çok sevdim... Aslında hafif bir kitap, Beyaz Dizi tadında, bana ilk okuduğum kitaplar olan Barbara Cartland'ı hatırlatı :)
Ama bir hata yapmışım... Bu kitap bir serinin ikinci kitabıymış :(
İlki...

Sonuncusu...

miş....Listeme aldım bu ikisini de, biraz öncesini, biraz da sonrasını okurum ne var yani :))
Debbie Macomber de de öyle olmuştum :))
Sahi Debbi Macomber'in yeni serisinin ilk kitabını okudunuz mu, Deniz Feneri Yolu'nu ? Diğer serideki tadı alamadım nedense ben :( Acaba bu serinin ikincisi çıktı mı? Hevesleneceğim diye bakmıyorum, belki ilerleyen ciltlerde aynı tadı bulurum diye umuyorum...

Soframın Şıkşıklarından :)

Nihayet bir ekmek kutusu diktim :)

Ahşaptan vardı ama yüksek olmadığı için ekmekler düşüyordu :(

Ben de bu diktiğimi içine koyuverdim :)

Nasıl ama :))

Dantelli Shabby mi...Düz Country mi... Anlamam kiii :))

Sadece paspas işte :))
Bir arka kapıya,

Bir ön kapıya...

Altlarına halı kaydırmaz diktim...

Sizi bilmem ama, bambaşka bir sıcaklık veriyor böylesi şeyler bana :)

Merak Sabrı Yener :)

Az önce bir kitabın daha son sayfasını çevirdim ...

İnsanı daha ilk paragrafında yakalayıp sonuna kadar bırakmayan ender kitaplardan biri...
Hafıza kaybına uğramış bir kadının varoluş mücadelesi...

Elime aldığım her kitabın rengine uygun bir ayraç kullanmak gibi bir manyaklığım da var ve bu konuda yalnız olmadığımdan eminim :))
O nedenle elimdekiler yetmiyormuş gibi, hani çoğu kitabın kapağında tırtıklı ayraç var ya, onları biriktirmiştim... Dün oturup onları yapışkanlı kağıtlarla kaplayıp boncukladım :))

Ne var yani... :))))

Bir Kazak=İki Kitap :))))

İki kitap okuyana kadar bir kazak örmüşüm, ya da bir kazak örene kadar iki kitap okumuşum :)))

Maeve Binchy okumayan pek yoktur sanırım, insanı kah gülümseten, kah hüzünlendiren, baştan sona kadar merakta bırakan kitaplarından biri Yalnız Kadınlar Sokağı... Her kitabında sosyal hayattan, insanların hayatta karşılaştıkları zorluklardan ve o zorluklarla başetmelerini anlatır ya.... severim :)
Hande Altaylı'yı Merhamet dizisi ile tanıdım, yani Kahperengi adlı kitabıyla... Kitabını okumadım, diziyi bir süre takip ettim, sonra geç vakte alınınca bıraktım, ama sonunu seyrettim ve sonunda Deniz ile Narin'in ölmelerine bir anlam veremedim :(
İlk kitabı olan Aşka Şeytan Karışır'a gelince... Çok akıcı ve samimi bir dille yazılmış olmasını sevdim, insanı hiç sıkmıyor, insan ilişkilerini, insanca duyguları öyle güzel işliyor ki.... sevdim, ikinci kitabı Marazı'da almaya karar verdim :)
Ve... Fatih Altaylı'nın eşi olduğunu öğrendim :)))
Eeee... Bu arada kazağım nasıl :))
Kocaman yakalı, salaş birşey değil mi.... İçine penye bluz giyilecek :)
Bol bol ördüm...

Adana'dan gelen yünler bereketli.... Bu kazak üç adet 100gr.lık tan çıktı :)

Bakalım sırada ne vaaar :))

Bugün Solmaz sultanın 80. Yaşgünü :)

Varlığımın sebebi anam.... Nice senelere, sağlıkla, huzurla.... :)