Kırkyama Peteklerim... Son Bölüm :))

Nihayet beklenen son geliyooor :))

En son kenarları dikiyordum değil mi ...
Onlar bitince sıra geldi yorganlama yapmaya...
Bu parmaklarla düzgün yapamayacağımdan, önce ütüyle uçan kalemle çizgilerini çektim,

sonra başladım yorganlamaya...

Ütüleyip uçurdum çizgileri :))

Veee... İşte 6 adet tabak altlığııııı.... :))
(Amerikan servis demeyi reddediyorum... Tabak altlığı... :))

Laf aramızda sırf bu uyduruk tabak altlıklarım için pembe yemek takımı aranıyordum :))
Hepsi Burada com da bir baktım Keramikanın 24 parça takımı 149 dan 59 a inmiş, hemen atladım, 2 takım da üçlü servis tabaklarından aldım, evimize yılbaşı hediyesi işte :))

Fotoğrafları çektiiik....

Şimdi bir de bunları toplaması vaaar :(

Diyorum ya... Fotoğraflama işi, işin en zor yanı... Obje topla-dekor kur-fotoğraf çek-ortalığı toparla-fotoğrafları düzenle....

Ama paylaşmanın, hele hele yorumlar almanın zevki var yaaaaa... Bütün zorluklara değer :))

İnsanı En Güzel Kendisi Şımartır Bence :))

Niye mi... :))
Şimdi bakın... Kimin aklına gelir benim şu cicilerle çoook ama çok şımaracağım :)))
Eh... İş başa düştü dedim veee kendimi biir güzel şımarttım :))
Ama şımarılmayacak gibi de değiller değil miii :))

Tavuklar-horozlar pek bi favorim oldular... Tuz kutusu ve kaşıklığım :)

Birkaç yıl önce Serpilciğimin elinden çıkan tutaçla nasıl da uyum sağladılar değil mi :)
Ya bunlar nasıl :)

Çok sevdim çoook :)
Bu yumurtalıkları da 4-5 sene önce almıştım, yani kendimi gene şımartmıştım :))

Haksız mıyım... En çok şımartabilecek olan gene benim işteee :))
Bu arada bir pratik fikir... Kaşıklık var ya, onun kaşık koyacağım yerine streç naylon sarıyorum, kirlenince atıyorum, böylece kurdelesi filan bozulmadan temiz kalabiliyor :)

Kamuflaj...

Patates soğanlarım arka verandada 2011 başlarında dikip aplike yaptığım çuvallarında uslu uslu duruyorlardı...

2-3 ay önce patateslerin eksildiğini, arkaya düşen birinde de büyükçe diş izleri görünce gelincik dadandığına karar verip mecburen içeriye aldık...

İçeriye aldık ta... Minicik mutfakta cici çuvallarıyla koyacak yer yok :(  Bodrumdaki tel kat kat sebzelik geldi aklıma, onu çıkardık, yerleştirdik...
Ama... tel tel...raf raf.... cık... güzel görünmüyor...
Hemen beyaz kumaştan üstten lastikli, önden açık bir elbise dikiverdim, ön ve eteklerine de mutfak raflarında kullandığım fırfırlı fistodan geçirince, oldu işteeee :))

Durum Vaziyetleri... :)

Hala köyün telefon hattı yapılmadı maalesef :((
Ve hala mobil modemle cebelleşiyorum...

Kayıt yapmak, hele hele yorum yapmak deli ediyor :(
Anlayın halimden nooooluuuur....

Bu arada evdeki odalara takla attırmalar, temizlik, yerleşim işleri bitti gibi gibi...
Havaların da düzelmesiyle artık veranda ve bahçe temizleme-düzenleme işlerine geçebilirim :)

Odaları gelen görür diyeceğim de, hani fırfırlı fisto almıştım ya.... mutfağım içindi o... ucundan azıcık göstereyim dedim :)

Mutfağımın duvarlarını da değiştirdim bu arada, mozaik oldu... güzel olmuş mu :)
Önceden çiçekliydi böyle ....

Ahşap olan duvarlarımı bildiğiniz yapışkanlı kağıtla kaplıyorum biliyorsunuz değil mi :))
Fikir olması açısından biraz anlatayım...
Söküldüğünde izi bile kalmıyor, sıkıldıkça-kirlendikçe değiştir... metresi 1,5 lira, maliyet düşük yani :)
Duş kabinimin içini de kaplamıştım, ama orası için aldığım yapışkanlı kağıtlar banyolar için özel satılıyordu, daha kalın ve kaygan yüzeyli ve tabii daha pahalı... Haziran 2010 da kaplamıştım, maaşallah hiçbirşey olmadı, süngerle silinebiliyor da su izi filan kaldıkça...

Yani... Uzun lafın kısası; beni merak etmeyin, yorgun ama değişimlerle mutluyum... Yakında başlarım gene banuca birşeyler yapmaya :)

Bunlar acı mı kiiiii... :))

Bunlar bunlar... Acı mı kiiii :))

Gerçi kendi ellerimle ürettim bunları ama....

İyisi mi ben bunları bağlayıp asayım kurutayım...

Kırmızı pötikareli geniiiş bir kurdele güzel olurdu ama elde yok, dar olanı varmış, böyle birşey uyduruverdik işte :)

Sarmısaklara kardeş geldi :)

Mutfağımın bu köşesi renklendiii :))

"Kızım senin başka işin yok mu, şöyle işe yarar birşeylerle uğraşsan ya..." diyenlerin, diyeceklerin başında Solmaz sultan geliyor, baştan belirteyim :))))

Dolaba Raf...Rafa Sepet...

Yaşamımı kolaylaştıracak birşeyler yapmayı seviyorum ya...
Mutfak dolabımın en alt kısmı yüksek bir bölüm, büyük tencerelerim vardı ve eğilip alıp kalkmak pek bi zor geliyordu...
Öncelikle onları üst bölüme aldım...
Bu bölüme de bir raf yapmak lazım ya, indim bodruma, uygun bir parça bulup ölçülerine göre bir güzel kestim... Temizleyip ahşap desenli yapışkanlı kağıtla kapladım...

Sepet te yapacağım ya, sepet yüksekliğine göre rafı monte ettim...
Gelelim sepetlere...
Siyah plastik kasalar var ya, pazardan, marketten alıyorum onları, para istemiyorlar, işte onları kumaşla kaplayacağım...
Turuncu pütikare kumaşım vardı...

Kasanın yüksekliğinin iki katı eninde, çevresi kadar boyda dikiş payı bırakarak kestim parçayı, iki yanını birleştirdim, bu parça kasanın yanlarını dıştan ve içten kaplayacak; kasanın tabanı kadar bir parçayı da gene dikiş payı bırakarak kestim ve diktiğim parçanın bir tarafına birleştirdim, böylece kasaya üstten elbise gibi giydirdim... Karışık mı anlattım ?
İşte böyle iki sepetim oldu...

Süssüz olmaz tabi, ön taraflarına çiçek yaprak diktim.. Ve yerlerine yerleştirdim, içlerine de mutfak havluları, önlükler, tezgah bezleri falan filan yerleştirildi...

Şimdi çekmece gibi çekip fazla eğilmeden istediğimi alabilirim işte :)

Sonbahar mutfağıma da geldi miii... Ufak bir dokunuşla geldi :)

Aslında gelen konuklarımı hemen mutfağa soktuğum için fotoğraflardan mutfağıma aşinasınız :)))))
Raf örtülerimi değiştirdim onun için tekrar göstereyim minik mutfağımı :)

Haaa... Gelmeyi düşünenler iyice baksınlar da gelince yabancılık çekmesinler :))))))

Tepsinin Alternatif Kullanımı...

Aslında bu fikre internette rastlamış ve sizinle paylaşıp aklıma gelen fikrimi de yazmıştım...

Benim uygulamam şöyle...
Bu benim ilk peçete dekopaj tepsim :)

Doğrusunu isterseniz kullanmıyordum... Kendisi zaten ağır ya, hem de nazik ya ....
O nedenle bu tepsi mutfak duvarıma minik biblo rafı oldu :)

 Raflar artmış süpürgelik parçalarından, asmak için de iki tarafına çerçeve askısı çaktım...

 E yani... dolapta saklanacağına bir işe yarasın değil mi :))

Derin Tepsilerden...

Biliyorum beni merak ediyorsunuz, yayınlarım durdu...
Bir problem yok ama işim çok...
7 senedir hala şu eve yerleşmedik :))
Döküntülerimiz çoook... Oradan al oraya, oradan al oraya...
Bu aralar giyilmeyenler, kullanılmayanlar sınıflandırıldı, torbalandı, yerleri değişti, yerleşmeye çalışıyorlar...
Giysiler çok... Allah korusun bir deprem gibi bir afet nedeniyle yakınlarımız için saklanıyorlar, depremde buluşma yeri burası çünkü...
Aman anlayın işte, canım çıktı ama bitmek üzere...

Gene de boş kalmasın sayfam bugün, bulduğum ve önceden kaydettiğim bir güzel fikri paylaşayım, hem de meraktan kurtulun :))

Böyle derin tepsileriniz varsa güzel bir baharatlık olur, hatta minik bibloluk ta olur bence...

Hatta... Derin ahşap tepsim var, ona bir raf yapıp mutfakla ilgili minik biblolarımı koyabilirim :)
Sevdim ben bu fikriii :)

Dinlenmenin Yolu İnternetten Geçiyor :))

Evet... Hobi vakti değil, dinlenme vakti benim için... İnternette dolaşmak benim dinlenme yolum :)

Bakın neler beğendim...

Kot pantolondan tasarlanmış bu defter kabı...

Odunları dilimleyip nazar boncuğu renklerine boyayabiliriz diye düşündüm...

Mutfak perdelerine çataldan tutacak...

Plastik saksılardan da olur bu kuşevleri değil mi :)

Çocukların plastik oyuncaklarını gümüş, bronz, altın yaldızla boyayıp biblolar yapabilirmişiiiz :)

Eh bu kadar oturmak yeter :)
Gerçi bu arada kalkıp kalkıp birkaç iş yaptım, hep oturdum sanmayın...
Ama....
Şöyle diyeniniz olabilir...
"Oturup bunlara bakacağına, kalkta hiç değilse bulduklarından birini yap"
Haklısınız valla, ruhum istiyor da, bedenim boşver otur diyooor :)

Mutfağımı Seviyoruuum :)

İki gündür mutfağımla uğraşıyordum ya, bitirdim...

Daha önce bu dolaba ıvır zıvır süsler koymuştum da, aslında kavanozluk olarak yaptırmıştım Şile'deki evdeyken, gene kavanozlarımı dizdim, fırınımı da koydum...
Örtüler de o evdeki mutfağım için işlediğim etamin örtüler, bu mutfağıma uyarladım şimdi :) Kavanozlarıma 2011 de dekopaj etiketler yapmıştım...

 Bir dondurucu bir buzdolabı, sıram sıram :) Bayan aşçı mandal magnetlerim işe yarıyor :)

Bu masa takımını hatırladınız mı, hani sandalyelerini yenilemiştim, veranda da duruyordu, mutfağa aldım, mutfaktaki masa takımını salona aldım... Şu an salon darmadağın bir halde... Bir tarafı düzenleyince başka tarafı dağıtıyorum :))

 Anne sultan bulaşık yıkamakta :)
Örtüler değişince çamaşır makinası doldu gene, çamaşır makinasının üzerindeki etiketi hatırladınız mı :)

 Bizim evde salondan mutfağa geçiliyor, mutfaktan arka odalara...Kedilerimin ahşap olanını yapanlar olmuştu, benimkiler mukavva ve yapışkanlı kağıttan :) Minyatür sini ve oklavadan yakın zamanda yaptığım askılığımı da astım :)

Bereket kuşlarımı aslında dükkana yapmıştım ama birini kendime aldım :) Sağdaki de köylü kızı poşetliğim, onu yaptığımda henüz blogum yoktu :)

Şimdi tencere de ne var diye soracaksınız... Bu kadar işin arasında ancak ne yapılır... Makarnaaaa :)

Duvarı yapışkanlı kağıtla kaplamıştım, hem aydınlık oldu, rahat siliniyor, iki seneyi geçti birşey olmadı, tavsiye ederim, ucuz yollu değişiklik, hem sökülünce izi bile kalmıyor :)

 Şu en tepede duran seramik kavanozlara dekopaj yapmalı değil mi :)

Sarmısaklarımı çok seviyoruuum :) Maviş tarif defterim....

 Dolapların içinde de var örtüüü :))

Duvardaki tepsi de eski,paslanmış bakır tepsimin kolay transferle yenilenmiş hali :)

Görmemişin mutfağı olmuş, tutmuş bir sürü fotoğraf çekmiş :))))
Fotoğraflarda görünenlerden kendi yaptıklarımın reklamlarını yaptım :)) Bağlantılarını verdim ki, belki yapım aşamalarını merak eden olur.... Ama eminim fotoğraflara bakarken "aaa...bunu ben hediye etmiştim..." diyenleriniz çıkacaktır :)